Özet
Zollinger-Ellison sendromu, gastrin üreten bir nöroendokrin tümörün neden olduğu hipergastrinemi ile karakterize olup, aşırı mide asidi salgısı ve tedaviye dirençli peptik ülser hastalığına yol açar; klinikte en sık karın ağrısı, ishal ve gastroözofageal reflü bulguları görülür ve mortalitenin en önemli nedeni metastatik gastrinomadır. Hastalık sporadik olabilir veya MEN1 ile ilişkili olup, sporadik formlar daha sık görülürken MEN1 birlikteliği olgularda dikkat çekicidir; tanı ve izlemde açlık serum gastrin düzeylerinin ölçümü ve mide pH değerlendirmesi temel biyokimyasal araçlardır. Görüntüleme (çok fazlı karın BT/MR, Ga‑68 DOTATATE PET/BT, SRS, EUS) ile tümörün lokalizasyonu, evrelendirilmesi ve tedavi planlaması yapılır; tedavinin ilk hedefi asit salgısını kontrol altına almak olup yüksek doz proton pompa inhibitörleri (PPI) temel tedavi sağlar, lokalize ve rezeke edilebilen hastalarda küratif cerrahi düşünülür ve metastatik hastalıkta somatostatin analogları, PRRT, hedefe yönelik ajanlar veya sistemik kemoterapi seçenekleri değerlendirilir.
Tanı
Tanı açlık serum gastrininin yüksekliği ile başlar; uygun olmayan hipergastrinemiyi ayırt etmek için mide pH ölçümü yapılır ve pH <2 ile birlikte çok yüksek gastrin düzeyleri ZES lehine güçlü kanıt oluşturur. Araştırmalar, orta derecede yükselmiş gastrin düzeylerinde sekretin stimülasyon testi ve gerektiğinde kalsiyum veya glukagon provoke testlerinin kullanılmasını, PPI kullanımının tanıyı maskeliyor olması halinde PPI kesimi veya uzman merkeze yönlendirmeyi önerir. Görüntüleme olarak önce BT/MR, ardından fonksiyonel görüntüleme (Ga‑68 DOTATATE PET/BT veya SRS/SPECT) ve EUS ile mikrolezyonların tespiti ve EUS‑FNA ile histolojik doğrulama uygulanır; MEN1 şüphesi olanlarda genetik test endikedir.
Tedavi
Tedavinin ana ekseni yüksek doz PPI ile asit baskılanmasıdır; PPI dozları hastanın yanıtına göre ciddi şekilde artırılabilir ve intravenöz formülasyonlar gerekirse kullanılabilir. Lokalize, sporadik ve rezeke edilebilir gastrinomada cerrahi küratif amaçlıdır ve perioperatif asit kontrolü ile birlikte uygulanır; duodenal veya pankreatik tümörlere yönelik spesifik cerrahi yaklaşımlar (enükleasyon, pankreatoduodenektomi, distal pankreatektomi + splenektomi ve bölgesel lenfadenektomi) önerilir. MEN1 ile ilişkili çok odaklı hastalıkta cerrahi tartışmalı olup endikasyonlar semptomatik, >2 cm veya hızlı büyüyen lezyonlarla sınırlıdır. Metastatik hastalıkta multimodal yaklaşım tercih edilir: semptomatik kontrol için somatostatin analogları, lokal karaciğer tedavileri (rezeksiyon, ablatif yöntemler, arteriyel embolizasyon), hedefe yönelik ajanlar (everolimus, sunitinib), PRRT (177Lu‑DOTATATE) ve seçilmiş durumlarda sistemik kemoterapi (ör. kapesitabin ± temozolomid veya diğer rejimler). Tedavi seçimi tümör yükü, resektabilite, somatostatin reseptör ifadesi ve hastanın genel durumuna göre bireyselleştirilir.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.