Yüksek Tansiyon Şikayeti ve Acil Servis Yaklaşımı

Yüksek Tansiyon Şikayeti ve Acil Servis Yaklaşımı

Hipertansiyon, acil serviste sık karşılaşılan bir şikayet olmasına rağmen, tek başına yüksek tansiyon değeri acil bir durum değildir. Yüksek tansiyonun ciddiyetini değerlendirirken, ek semptom ve bulguların olup olmadığına dikkat edilmelidir.

1. Yüksek Tansiyon ve Ek Semptomlar

  • Baş ağrısı, baş dönmesi, epistaksis (burun kanaması) gibi semptomlar, hipertansif acil (emergency) kategorisine girmez. Bu semptomlar, genellikle hipertansiyonun kronik bir belirtisi olarak karşımıza çıkabilir ancak acil müdahale gerektiren bir durumun göstergesi değildir.

2. Hipertansif Acil Durumların Değerlendirilmesi

Acil serviste hipertansif hastalara yaklaşırken, asıl amaç akut bir organ hasarının var olup olmadığını değerlendirmektir. Aşağıdaki semptomlar sorgulanmalı ve dikkatle değerlendirilmelidir:

  • Akut Görme Bozukluğu: Hipertansiyonun göz üzerinde oluşturabileceği ani değişiklikler araştırılmalıdır.
  • Nörolojik Semptomlar: İnme veya geçici iskemik atak gibi durumları dışlamak için nörolojik muayene yapılmalıdır.
  • Göğüs Ağrısı: Miyokard enfarktüsü (kalp krizi) riski göz önünde bulundurularak ayrıntılı bir değerlendirme yapılmalıdır.
  • İdrar Miktarında Azalma: Akut böbrek hasarı belirtisi olabileceğinden dikkatle sorgulanmalıdır.

Bu bulgular olmadan, sadece yüksek tansiyon değeri acil müdahale gerektiren bir durumun habercisi olmayabilir.

3. Hipertansif Urgency: 180/120 Üzerindeki Tansiyon Değerleri

Eğer hastanın tansiyon değeri 180/120 mmHg üzerinde ölçülmüşse, ancak ek semptomlar yoksa bu durumda hipertansif urgency tanısı düşünülmelidir. Bu durumda, end organ hasarını araştırmak için bazı tetkikler istenebilir:

  • EKG: Kalp ritmi ve işlevlerini değerlendirmek için gereklidir.
  • Troponin: Miyokard hasarını dışlamak amacıyla kullanılır.
  • Böbrek Fonksiyon Testleri (BFT): Böbrek fonksiyonlarının normal olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Bu tetkiklerle akut bir durum dışlanmalıdır, ancak bu süreçte hastanın tansiyonunu hızlı bir şekilde düşürme zorunluluğu bulunmamaktadır.

4. Tansiyona Müdahale: İlaçsız Yaklaşım

Hipertansiyonu tedavi etmek her zaman oral ilaçlarla müdahale anlamına gelmez. Tansiyon, stres, anksiyete gibi faktörlere bağlı olarak dalgalanabilir. Bu nedenle, hastanın altta yatan başka şikayetlerine yönelik tedavi (örneğin baş ağrısı, bulantı) verilmesi tansiyonun düşmesini sağlayabilir. Oral ilaçlarla hemen müdahale zorunluluğu olmamakla birlikte, hasta dikkatle izlenmeli ve end organ hasarı belirtileri açısından değerlendirilmeye devam edilmelidir.


Özet: Hipertansif Hastalara Acil Yaklaşım

  • Yüksek tansiyon tek başına acil bir durum değildir.
  • Ek semptomlar olmadan hipertansif emergency kabul edilmez.
  • Akut end organ hasarı var mı diye değerlendirme yapılmalıdır.
  • Tansiyon 180/120 mmHg üzerinde ise, end organ hasarı araştırılır.
  • Oral ilaçlarla tansiyona müdahale etmek zorunlu değildir.
  • Anksiyete ve diğer ek semptomların tedavisi tansiyonun da düşmesine yardımcı olabilir.

Hipertansiyonun değerlendirilmesi, semptomlar ve eşlik eden bulgularla ilişkilidir. Acil serviste doğru ve dikkatli bir yaklaşımla hastanın genel durumu güvenle yönetilmelidir.

Uzm. Dr. Ömer Faruk İŞLEYEN

Yazıyı Paylaş