Yetişkinlerde Bulantı ve Kusma Değerlendirmesi

Genel Bakış

Özet

Bulantı ve kusma, son derece yaygın olarak karşılaşılan semptomlar olup, çok geniş bir yelpazedeki tıbbi durumlar tarafından tetiklenebilme özelliğine sahiptir; bu klinik tablo, hastanın hayat kalitesini yalnızca hafif bir şekilde rahatsız eden bir durumdan, yaşamı tehdit eden ciddi bir hastalığın belirtisi olabilecek bir duruma kadar değişkenlik gösterebilir ve sunum şekli akut veya kronik olarak ortaya çıkabilir. Bulantı ve kusmanın ortaya çıkmasını sağlayan iki ana mekanizma bulunmaktadır: merkezi sinirsel ve periferik sinirsel. Merkezi sinirsel mekanizmada, toksinler, kemoterapi ajanları veya digoksin gibi zararlı kimyasal maddeleri algılayan alan postrema uyarılır, bu uyarılma bulantıyı tetiklerken kusma refleksini koordine eden vagal çekirdekleri aktive eder. Periferik sinirsel mekanizma ise, gastrointestinal sistem gibi dış organ sistemlerinden kaynaklanan hastalıklar veya bozukluklar sonucunda vagal veya spinal afferent sinirlerin uyarılmasıyla işler ve bu sinirler aracılığıyla bulantının algılandığı kortikal merkezler uyarılır.

Tanı

Tanı sürecinde, bulantı ve kusmanın altında yatan spesifik patofizyolojik nedenin belirlenmesi esas teşkil ettiğinden, kapsamlı bir hasta öyküsü alınması ve dikkatli bir fizik muayene yapılması büyük önem taşımaktadır. Hekimin öncelikle bulantı ve kusmanın, genellikle bir ila üç gün süren ani başlangıçlı akut bir durum mu yoksa daha yaygın nedenleri mide nöromüsküler disfonksiyonları olan kronik bir durum mu olduğunu belirlemesi gerekmektedir. Aynı zamanda, semptomların kaynağının gastrointestinal nedenlerle mi yoksa merkezi sinir sistemi bozuklukları, metabolik/endokrin hastalıklar veya ilaçlar gibi non-gastrointestinal nedenlerle mi ilişkili olduğunun ayırt edilmesi kritiktir. İlk değerlendirmenin temel hedefi, hastanın acil cerrahi değerlendirmeye ihtiyacı olup olmadığını veya semptomların akut koroner sendrom, inme veya bağırsak perforasyonu gibi yaşamı tehdit eden ciddi bir durumu işaret edip etmediğini hızlıca değerlendirmektir.

Tedavi

Tedavi yaklaşımı, bulantı ve kusmaya yol açan kesin patofizyolojik nedene dayanmak zorundadır, bu nedenle nedene yönelik spesifik tedaviler uygulanır. Akut bulantı ve kusma durumlarında, hacim kaybının ve elektrolit anormalliklerinin hızlıca düzeltilmesi hayati öneme sahip ilk yönetim adımıdır. Gastrointestinal obstrüksiyonlar gibi hızla geri döndürülebilir ve mekanik nitelikteki nedenlerin kesin tedavisi, genellikle cerrahi girişim, stent uygulaması, balon dilatasyonu veya sfinkterotomi gibi yöntemlerle sağlanır ve bu, semptomların hızlı bir şekilde hafiflemesini sağlar. Kronik bozuklukları, özellikle mide nöromüsküler disfonksiyonlarını ve gastroparezi benzeri sendromları tedavi etmek için uzun vadeli spesifik ilaç ve diyet yaklaşımları uygulanırken, bazı hastalar için nedeni tanımlanamayan durumlarda ampirik tedaviye başlanması gerekebilir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.