Özet
Vestibüler schwannoma, yaygın olarak akustik nörom adıyla bilinen, genellikle iyi huylu (benign) ve yavaş büyüyen bir tümördür. Bu tümör, denge ve işitme sinirinin (vestibülokohlear sinir) dengeyi sağlayan kısımlarındaki Schwann hücrelerinden kaynaklanır. Çoğu zaman, tümör ilk tespit edildikten sonra uzun yıllar boyunca boyutunu koruyabilir ve büyüme göstermeyebilir. En yaygın klinik belirtiler arasında, hastaların doktora başvurmasına neden olan ilerleyici tek taraflı sensörinöral işitme kaybı yer alır; bunu sıklıkla kulak çınlaması (tinnitus) ve aralıklı baş dönmesi takip eder. Tümör büyüdükçe yüz sinirine baskı yapabilir, bu da nadiren yarı yüz uyuşması veya ağrısına yol açar; çok büyük tümörler ise hayati tehlike oluşturabilecek baş ağrısı, denge kaybı (ataksi) ve obstrüktif hidrosefaliye neden olabilir.
Tanı
Vestibüler schwannoma tanısı, tümörün iç işitme kanalında veya serebellopontin açıda yerleşimini net bir şekilde gösteren gadolinyum ile güçlendirilmiş Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) ile konulur ve bu yöntem tanı için altın standart olarak kabul edilir. Tek taraflı ani veya ilerleyici işitme kaybı şikayeti olan tüm hastalar, bu tümörün varlığını dışlamak için kontrastlı baş MRI ile değerlendirilmelidir. MRI’ın yapılamadığı kontrendike durumlarda Bilgisayarlı Tomografi (BT) düşünülebilir, ancak BT, küçük tümörleri saptamada MRI kadar güvenilir ve hassas değildir. Klinik değerlendirme, işitme kaybının tipini ve derecesini belirlemek için odyolojik testleri de içerir.
Tedavi
Vestibüler schwannomanın yönetimi, hastanın genel sağlık durumu, tümörün boyutu, hastanın kalan işitme fonksiyonu ve tümörün büyüme hızına göre kişiselleştirilir ve üç ana yaklaşımı içerir. Gözlem (Aktif İzleme), genellikle küçük ve minimal semptomatik tümörlerde ilk seçenektir; bu yaklaşım, tümörün büyümediğinden emin olmak için seri MRI taramaları ile düzenli izlemeyi gerektirir. Büyüme gösteren tümörler için bir seçenek olan Odaklanmış Radyasyon (Stereotaktik Radyocerrahi veya Radyoterapi), tümöre yüksek dozda hedeflenmiş radyasyon uygulayarak büyümesini durdurmayı amaçlar ve kontrol oranı %90’ın üzerindedir. Son olarak, tümör büyümesi belirginse, beyin sapına baskı yapıyorsa veya diğer kranial sinirleri tehdit ediyorsa Cerrahi Rezeksiyon (tümörün çıkarılması) bir seçenektir; cerrahi yaklaşımın seçimi (translabirent, retrosigmoid, orta fossa) tümörün boyutuna ve cerrahın işitme koruma hedefine göre belirlenir ve yüz sinirinin korunması için operasyon sırasında nörofizyolojik izleme kullanılır.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.