Özet
Üveit, gözün üvea tabakasının bir veya birden fazla bölümünde gelişen iltihabi bir süreç olup ön segment (iris ve silier cisim), orta segment (pars plana ve vitreus) veya arka segment (koroid, retina, optik sinir) yerleşimli olabilir; klinik seyri akut, tekrarlayan veya kronik formlarda görülebilir ve her form görme tehdidi oluşturduğundan hızlı değerlendirme ve uygun tedavi gerektirir. Başlangıç belirtileri yerleşime göre değişir: ön üveitte ağrı, kızarıklık, fotofobi ve gözyaşı; arka üveitte ağrısız görme azlığı, floaters ve fotopsiler; panuveitte ise hem ön hem arka segment bulguları birlikte bulunur. Etiyoloji geniş olup enfeksiyöz ve enfeksiyon dışı nedenlerin yanı sıra idiyopatik olgular sık görülür; olası tetikleyiciler arasında herpes virüsleri, toksoplazma, tüberküloz, sifiliz, sarkoidoz, HLA-B27 ilişkili spondiloartritler ve sistemik otoimmün hastalıklar yer alır. Tanı, ayrıntılı öykü, oftalmolojik muayene (slit-lamba ve genişletilmiş fundus muayenesi) ve hedeflenmiş laboratuvar ile görüntüleme çalışmaları ile konur; tedavi acil iltihap kontrolü, nedeni hedefleyen ajanlar ve uzun vadede kortikosteroid maruziyetini azaltmaya yönelik immünomodülatör stratejilere dayanır.
Tanı
Üveit tanısı, tipik semptom ve muayene bulgularının (ön kamarada hücre/flar, keratik çökeltiler, sineşiler, vitritis, retinal lezyonlar) saptanmasıyla konulan klinik bir tanıdır; bunun ötesinde etiyolojiye yönelik ayrım için hastanın iki taraflılık durumu, başlangıç hızı ve süresi, granülomatöz özellikler ve sistemik bulgular değerlendirilir. İlk değerlendirme; görme keskinliği, slit-lamba muayenesi ile ön segment değerlendirmesi, tonometri, pupiller reaktivite, genişletilmiş fundus muayenesi veya indirekt oftalmoskopi, gerektiğinde B-scan ultrasonografiyi kapsar. Laboratuvar incelemeleri; tam kan sayımı, ESR/CRP, sifiliz serolojileri (RPR/VDRL, FTA-ABS), ACE, HLA-B27, ANA, ANCA, PPD veya interferon-gamma salınım testleri, toksoplazma, Bartonella ve viral PCR gibi hedeflenmiş testlerle hastanın öyküsüne ve bulgularına göre seçilir. Bilinmeyen nedenli veya maskeli sendrom düşündüren olgularda vitrektomi ile elde edilen vitreus örnekleri sitoloji/akış sitometri ve kültür için kullanılabilir; neoplastik ayırıcı tanı gerektiğinde görüntüleme ve sistemik onkolojik değerlendirme planlanır.
Tedavi
Tedavinin ilk hedefi aktif iltihabı hızlı ve güvenli biçimde bastırarak dokusal hasarı en aza indirmek, ikinci hedefi altta yatan nedeni saptayıp tedavi etmek ve üçüncü hedefi uzun dönemde relapsları azaltırken kortikosteroidlere bağlı yan etkileri sınırlamaktır. Acil kontrol için topikal kortikosteroidler ön segment iltihabında tercih edilir; arka segment tutulumunda veya şiddetli olgularda perioküler, intravitreal veya sistemik kortikosteroidler kullanılır. Enfeksiyöz etiyoloji şüphinde öncelikle patojene yönelik antiviral, antibakteriyel veya antiparaziter tedavi başlanır ve kortikosteroidler ancak uygun konsültasyon ve gerekli mikrobiolojik değerlendirme sonrası dikkatle uygulanır. Kronik veya tekrarlayan, kortikosteroid bağımlısı veya görme tehdidi oluşturan olgularda kortikosteroid tasarrufu sağlayan immünomodülatör ajanlar (metotreksat, azatioprin, mikofenolat, siklosporin, takrolimus) veya biyolojik ajanlar (adalimumab, infliksimab, rituksimab) gündeme gelir; seçim etiyoloji, hastanın fertilite planı, eşlik eden sistemik hastalıklar ve ilaçların risk profiline göre uzman tarafından belirlenir. Lokal uzun dönem kontrol gerektiren vakalarda steroid implantları veya tekrarlayan peribulbar/intravitreal enjeksiyonlar kullanılabilir; bu seçenekler katarakt ve göz içi basınç artışı riskini artırır ve yakın takip gerektirir.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.