Torakolomber Omurga Travması

Genel Bakış

Özet

Torakolomber omurga travmaları, omurga kolunun en hareketli ve mekanik yüklemeye maruz bölgesi olması nedeniyle yüksek morbidite ve mortalite potansiyeline sahip yaralanmalardır; bu travmalar sıkça yüksek enerjili mekanik etkiler (düşme, trafik kazası, doğrudan darbe) sonucu ortaya çıkar ve vertebral stabilitenin bozulmasına, medüller veya periferik sinir kökü yaralanmalarına ve paraspinal yumuşak doku hasarına yol açar. Klinik tabloda şiddetli lokal ağrı, hareket kısıtlılığı, hassasiyet ve omurgaya yönelen palpasyonla artan ağrı sık gözlenir; nörolojik tutulum varlığında motor güç kaybı, duyu değişiklikleri, refleks değişiklikleri ve idrar-gaita disfonksiyonu gibi bulgular eşlik edebilir. Tanıda sistematik bir nörovasküler değerlendirme ve uygun görüntüleme çalışmaları kritik öneme sahiptir; erken dönemde stabilitenin ve nörolojik durumun belirlenmesi tedavi planını doğrudan etkiler. Tedavi prensipleri stabilitenin sağlanması, nörolojik defisitlerin azaltılması, ağrı kontrolü ve fonksiyonel iyileşmenin maksimuma çıkarılması üzerine kuruludur; konservatif yaklaşım hedeflenen hasta grubunda analjezi, immobilizasyon ve erken mobilizasyon içerirken instabilite veya progresif nörolojik bozulma varlığında cerrahi stabilizasyon ve dekompresyon tercih edilir. Rehabilitasyon erken dönemde başlanmalı, multidisipliner yaklaşım, fizik tedavi ve gerekli sosyal destek mekanizmaları ile entegrasyon sağlanmalıdır.

Tanı

Tanı süreci, dikkatli bir anamnez ve fizik muayene ile başlayıp uygun radyolojik incelemelerle devam eden çok yönlü bir değerlendirmeyi içerir; başlangıçta mekanizma, travma yüksekliği, anlık semptomlar ve nörolojik belirtiler sorgulanmalı, sistemik eşlik eden travmalar açısından tam değerlendirme yapılmalıdır. Fizik muayenede omurga palpasyonu, nörolojik muayene (motor güç, korunan dermatomlar, derin tendon refleksleri, anal wink ve perineal duyunun değerlendirilmesi), hassasiyet testleri ve ilgili ekstremite muayeneleri titizlikle uygulanmalıdır. Radyolojik değerlendirme, travmanın şiddetine göre dikey bir algoritmayla ilerler; acil değerlendirmede direkt grafiler ve omurga bilgisayarlı tomografisi stabiliteyi, fraktür tipini ve kemik parçalanmasını saptamak için kullanılırken manyetik rezonans görüntüleme yumuşak doku, disk, ligamanöz yapı ve medulla spinalis lezyonunu değerlendirmek için tercih edilir. Laboratuvar testleri hastanın genel durumunu değerlendirmek, kanama veya metabolik durumları tespit etmek için yapılırken, elektrokardiyografi özellikle politrauma hastalarında kardiyak eşlikli riskleri dışlamak amacıyla kullanılır. Tanı koyarken sınıflama sistemleri (örneğin AO Spine, Denis üç sütun teorisi) hem anatomik hem de mekanik kriterleri kapsayacak şekilde kullanılmalı ve tedavi planlamasında yol gösterici olmalıdır.

Tedavi

Tedavi ilkeleri stabilitenin sağlanması, medikal ve cerrahi gereksinimlerin hastaya göre kişiselleştirilmesi, erken mobilizasyon ve nörolojik korunmadır; ağrı kontrolü opioid ve non-opioid analjezikler, sinir blokları ve gerektiğinde epidural veya nöromodülasyon gibi yöntemlerle sağlanabilir. Konservatif yönetim, instabil olmayan fraktürlerde uygun eksternal immobilizasyon (örneğin TLSO korsesi), yatak başı önlemler, tromboprofilaksi, derin ven trombozu ve pulmoner komplikasyonların önlenmesi ile erken aktif pasif mobilizasyonu kapsar. Cerrahi endikasyonları arasında stabil olmayan fraktürler, progresif veya tam nörolojik defisitler, spinal kanalın ciddi şekilde daralması ve kifoz deformitesinin ilerleme riski yer alır; cerrahi teknikler arasında posterior pedikül vidası ile enstrümantasyon, anterior yaklaşım ile korpektomi ve implantasyon, minimal invaziv fiksasyon yöntemleri ve gerektiğinde füzyon prosedürleri bulunur. Cerrahi sonrası bakımda enfeksiyon profilaksisi, ağrı yönetimi, yara bakımı, erken mobilizasyon, fizik tedavi başlangıcı ve nörolojik fonksiyonların düzenli takibi önem arz eder. Uzun dönem rehabilitasyon; kas güçlendirme, postüral düzeltme, fonksiyonel yeniden eğitimi ve psikososyal destek adımlarını içerir ve hastanın işlevsel geri dönüşünü maksimize edecek biçimde planlanmalıdır.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.