Özet
Toksoplazmoz, Toxoplasma gondii adlı protozoon tarafından oluşturulan ve insanlara oosist, bradyozit veya tachyzoit formları aracılığıyla geçen bir enfeksiyondur; kaynakları arasında az pişirilmiş et, oosist içeren çevresel kontaminasyon ve kedi dışkısı bulunur. Çoğu primer enfeksiyon asemptomatik seyretmekle birlikte parazit dokularda kistleşir ve ömür boyu kalır; bağışıklığı baskılanmış kişilerde latent enfeksiyonun reaktivasyonu veya yeni kazanılan enfeksiyon ciddi, organ-spesifik hastalığa yol açar. Hamilelikte edinilen primer enfeksiyon plasenta yoluyla fetüse geçebilir ve trimester ile ilişkilendirilen farklı risk ve şiddet profilleri gösterir: erken trimesterde geçirilmiş enfeksiyonların fetüs açısından daha ciddi sonuçları, ancak geç dönemde gerçekleşen geçişlerin daha yüksek oranda olma eğilimi vardır. Göz tutulumu (koryoretinit) hem konjenital hem de sonradan edinilmiş enfeksiyonlarda görülebilir ve yüksek nüks riski taşır. Tanı seroloji, PCR ve gerektiğinde doku incelemesi ile desteklenir; tedavi bağışıklık durumu, gebelik durumu ve etkilenmiş organlara göre seçilir ve pirimetamin-sülfadiazin-kalsiyum folinat kombinasyonu birincil seçeneklerden biridir.
Tanı
Tanıda temel araçlar arasında anti-Toxoplasma IgG ve IgM serolojileri, IgG avidite testi, IgA/IgM/IgG immunoblot ve vücut sıvılarında veya dokularda PCR yer alır. Hamilelik değerlendirmelerinde IgM pozitifliği tek başına akut enfeksiyon kanıtı sayılmaz; IgG avidite ve referans laboratuvar testleri infeksiyonun kronik mi yoksa yakın zamanda mı oluştuğunu ayırt etmeye yardımcı olur. Fetüste enfeksiyon değerlendirmesi için amniyotik sıvı PCR 4 hafta sonra ve gebeliğin uygun haftasında alınmalıdır. Bağışıklığı baskılanmış hastalarda serolojinin duyarlılığı düşük olabilir; bu nedenle kan/CSF/organ dokularında PCR ve gerektiğinde biyopsi tanısal öneme sahiptir. Oftalmik şüphede vitreus veya aqueous örneğinde PCR, belirsiz olgularda tanıya yardımcı olur. Yenidoğanlarda IgM ve IgA pozitifliği doğumsal enfeksiyonu desteklerken doygun immün cevapların yaşamın ilk yılında izlenmesi ve interferon-gamma salınım testleri bazı merkezlerde yardımcı testler olarak kullanılır.
Tedavi
Tedavi yaklaşımı hastanın gebelik durumu, bağışıklık durumu ve organ tutulumu dikkate alınarak seçilir. Bağışıklığı baskılanmış, yaygın ya da yaşamı tehdit eden sistemik hastalığı olan hastalarda pirimetamin + sülfadiazin + kalsiyum folinat kombinasyonu birinci tercih olarak kullanılır; pirimetaminin hematolojik toksisitesine karşı kalsiyum folinatla destek sağlanır. Sülfadiazin intoleransı veya alerjisi varsa klindamisin alternatif olarak kullanılabilir. Trimethoprim–sulfamethoxazole sistemik seçenekler arasında yer alırken, atovaquone içeren rejimler sülfonamidlere intoleransı olanlarda ya da alternatif gerektiren durumlarda değerlendirilir. Göz tutulumu olan immün yetkin kişilerin tedavisi klinik bulgulara göre şekillenir; makula ya da optik sinir tutulumu, şiddetli inflamasyon veya immün baskılanma mevcutsa tedavi gereklidir. Hamilelikte 18. gebelik haftasına kadar olan olgularda spiramisin anneye verilip fetal tedaviden kaçınırken, 18. haftadan sonra fetal bulaş belgelenmişse veya enfeksiyon ileri dönemde edinilmişse pirimetamin-sülfadiazin-kalsiyum folinat rejimi tercih edilir. Konjenital hastalığı doğrulanmış yenidoğanlarda erken başlangıçla 12 aylık pirimetamin + sülfadiazin + kalsiyum folinat tedavisi önerilir; takipte işitme, görme ve nörolojik gelişim düzenli değerlendirilir.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.