Tekrarlayan Aftöz Stomatit (Episodik Ağız Yaraları)

Genel Bakış

Özet

Tekrarlayan aftöz stomatit, genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde başlayan ve ağız mukozasında tekrarlayan, eritematöz kenarlı ve gri-sarı tabanlı yuvarlak veya oval ülserlerle seyreden kronik bir hastalıktır; klinik olarak küçük, büyük ve herpetiform olmak üzere üç ana formu vardır ve tanı esas olarak öykü ve dikkatli muayeneye dayanır çünkü spesifik laboratuvar belirteçleri yoktur. Hastalık çoğunlukla sistemik bir bozukluğa bağlı olmayan idiyopatik ülserasyon şeklinde görülür ancak Behçet sendromu, inflamatuar bağırsak hastalıkları, siklik nötropeni veya immün yetmezlik gibi durumlarda ortaya çıkan aftöz benzeri ülserasyonlardan ayırt edilmelidir. Tedavide primer hedefler ağrıyı azaltmak, ülser süresini kısaltmak ve atak sıklığını düşürmek olup başlangıçta SLS içermeyen diş macunu kullanımı, tetikleyici gıdalardan kaçınma, antiseptik ağız gargaraları ve topikal anestezik/anti-inflamatuar ajanlarla semptomatik rahatlama sağlanır; topikal kortikosteroidler tedavi omurgasını oluşturur ve dirençli veya şiddetli vakalarda sistemik kortikosteroidler, kolşisin, immünomodülatörler veya nadiren talidomid gibi ajanlar uzman gözetiminde değerlendirilir.

Tanı

Tanı, dikkatli bir hikâye alımı ve klinik muayene ile konur; başlangıç yaşı, ülserlerin tekrarlayan paterni, lezyonların sayısı, süresi, eşlik eden sistemik semptomlar ve aile öyküsü değerlendirilir; 30 yaş üstünde yeni başlangıç, ateş, genital veya göz bulguları, sistemik belirtiler veya tek bir ülserin 3 haftadan uzun sürmesi gibi red flag bulgular varlığında sistemik nedenler araştırılmalı ve malignite şüphinde biyopsi düşünülmelidir. Beslenme eksiklikleri, ilaç öyküsü ve lokal travma tersiyer nedenler açısından sorgulanır ve fizik muayenede lezyonların tipik dağılımı (keratinize olmayan mukozada küçük aftlar, her yerde olabilen büyük aftlar, çok sayıda iğne ucu büyüklüğünde herpetiform lezyonlar) ve eşlik eden ağız dışı bulgular araştırılır; laboratuvar incelemeleri gerekliyse tam kan sayımı, ferritin, serum folat, B12, IgA-tTG, ESR/CRP, HIV ve diğer uygun serolojiler seçilir.

Tedavi

Tedavi basamaklı yaklaşımı benimser: öncelikle SLS içermeyen diş macununa geçiş, tetikleyicilerden kaçınma, yerel travmanın giderilmesi ve semptomatik topikal ajanlarla rahatlama sağlanır; klorheksidin gibi antiseptiklerle ve lidokain veya benzydamin gibi topikal analjeziklerle destek verilir; topikal kortikosteroidler (örneğin triamcinolon merhem, hidrokortizon buccal tablet veya betametazon çözünebilir tablet gibi) birinci basamak lokal anti-inflamatuar tedavilerdir. Beslenme eksiklikleri saptandığında uygun B12 ve/veya demir replasmanı yapılır; oral B12 takviyesi serum düzeylerinden bağımsız fayda verebilir. Topikal tedavilere cevap vermeyen veya yaşam kalitesini ciddi derecede bozan şiddetli vakalarda kısa süreli sistemik prednizolon rejimleri önerilir ve daha dirençli olgularda kolşisin, azatiyoprin veya uzman kontrolünde talidomid gibi immünomodülatör/anti-inflamatuar ajanlar değerlendirilebilir. Uzun süreli topikal steroid kullanımında oral kandidiyazis riski göz önünde bulundurularak kullanım süreleri en kısa tutulmalı ve izlem yapılmalıdır.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.