65 yaşındaki kadın hasta, travma öyküsü olmaksızın, ağrı, kaşıntı veya batma hissi olmadan aniden fark ettiği gözde kızarıklık şikayetiyle başvurdu. Yapılan muayene sonucunda, tanı olarak subkonjonktival hemoraji belirlendi. Peki, subkonjonktival hemoraji nedir ve nasıl yaklaşılır?
Subkonjonktival hemoraji, gözün beyaz kısmını kaplayan konjonktiva ile alttaki sklera arasında kan birikmesi sonucu oluşan bir durumdur. Genellikle tek taraflı, göz yüzeyinde parlak kırmızı bir leke olarak görünür ve bir kez fark edildiğinde göze çarpan bir görüntüye sahiptir. Bu kanamalar, genellikle travma, ani basınç artışı (örneğin, öksürme, hapşırma, ağır kaldırma) veya kanama bozuklukları ile ilişkilidir. Ancak hastamızda olduğu gibi, bazen travma öyküsü olmaksızın da ortaya çıkabilir.
Subkonjonktival hemorajisi olan hastalar genellikle aşağıdaki belirtileri gösterebilir:
Subkonjonktival hemoraji nedenleri çeşitlidir. Hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve yaşam tarzı göz önünde bulundurularak aşağıdaki faktörler araştırılmalıdır:
Subkonjonktival hemoraji, genellikle ciddi bir sorun oluşturmaz ve tedavi gerektirmeden kendiliğinden düzelir. Ancak hastanın durumu değerlendirilirken dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar vardır:
Subkonjonktival hemoraji genellikle tedavi gerektirmeden 1-2 hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak altta yatan hipertansiyon, diyabet veya kanama bozukluğu varsa bu durumların kontrol altına alınması gerekir. Hastalara genellikle aşağıdaki önerilerde bulunulur:
Subkonjonktival hemoraji, genellikle ciddi bir sorun teşkil etmeyen, kendiliğinden iyileşen bir durumdur. Ancak, altta yatan sistemik hastalıklar açısından dikkatli olunmalıdır. Gözde ani bir kızarıklık fark eden hastalar, göz travması veya hipertansiyon gibi durumların varlığı araştırılarak uygun şekilde yönlendirilmelidir. Tedavi genellikle konservatiftir, ancak hipertansiyon veya diyabet gibi altta yatan bir neden varsa, bu durumların yönetimi önem taşır.
Dr. Ömer Faruk İŞLEYEN