Strongyloides Enfeksiyonu

Genel Bakış

Özet

Strongyloides enfeksiyonu, Strongyloides stercoralis adlı bağırsak nematodunun neden olduğu, oto‑enfeksiyon yeteneği nedeniyle tedavi edilmediğinde ömür boyu sürebilen ve özellikle tropikal, subtropikal bölgelerden gelen göçmenlerde sık görülen sistemik bir paraziter hastalıktır; enfeksiyon cilt penetrasyonu ile başlar, larvaların akciğerlere ve oradan gastrointestinal sisteme göçüyle kronik bağırsak yerleşimi ve periyodik larva atılımı ile seyreder ve immunosupresyon durumlarında hiperinfeksiyon ya da dağıtılmış hastalık ile yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir. Klinik olarak hırıltı, kronik kuru öksürük, belirsiz karın rahatsızlığı, ishal veya kabızlık, kilo kaybı, deri bulguları (örneğin larva currens) ve periferik eozinofili gibi bulgular görülebilir; bununla birlikte eozinofili hiperinfeksiyon sırasında yok olabilir ve eozinofili yokluğu kötü prognostik işaretlerindendir. Tanı, klinik örneklerde larvaların mikroskobik olarak gösterilmesi ile doğrulanır; seroloji (IgG EIA) yüksek duyarlılık ve özgüllük gösterir ve açıklanamayan eozinofilide taramada ve şüphede yardımcıdır. Tarama ve ampirik tedavi stratejileri, endemik bölgelerden gelenler, yeni gelen mülteciler, planlanan veya başlanan immünsüpresif tedaviler ve açıklanamayan periferik eozinofili varlığında önceliklidir.

Tanı

Kesin tanı, dışkı, balgam veya ilgili doku örneklerinde Strongyloides larvalarının direkt olarak tanımlanmasıyla konur; buna ek olarak IgG antikorlarının pozitifliği olası infeksiyonu destekler ve özellikle üç ayrı günde alınan dışkı incelemeleri, Baermann agar plak kültür yöntemleri veya PCR gibi daha duyarlı yöntemlerin kullanılması teşhiste önem taşır. Tam kan sayımı ile tespit edilen belirgin eozinofili (>0.4 × 10^9/L veya >%5) kronik enfeksiyonlarda sık olup, eozinofil sayısının tedaviyi takiben düzelen biyokimyasal bir gösterge olduğu izlenir; ancak hiperinfeksiyon durumlarında eozinofili sıklıkla yoktur ve bu durum kötü prognoza işaret eder. Klinik değerlendirme endemik bölge öyküsü, deri bulguları (larva currens), kronik gastrointestinal ve pulmoner yakınmalar ile birlikte yapılır; şüphede serolojik testler hızlı yönlendirme sağlar, PCR yöntemleri geliştirilmektedir ve doku biyopsileri tesadüfen larvaları ortaya çıkarabilir. Ayırıcı tanılar arasında kancalı kurt, şistosomiyaz, filaryazis, Paragonimus infeksiyonları, amipiyaz, inflamatuvar bağırsak hastalıkları ve astım gibi durumlar yer alır; bu tabloların ayrımında dışkı O&P, serolojiler, idrar testleri, kan filarya testleri ve görüntüleme yardımcıdır.

Tedavi

İvermektin, etkinliği ve tolerabilitesi nedeniyle tedavide tercih edilen ilaç olup yetişkinler ve çocuklar için önerilen doz genellikle ağızdan 0.2 mg/kg tek doz şeklindedir; tek dozun etkinliği yüksek olmakla birlikte ikinci dozun tekrarı veya iki doz rejimleri başarıyı artırabilir ve immünsüpresif veya HTLV‑1 pozitif olgularda daha yoğun ve uzatılmış tedavi rejimleri gerekebilir. Albendazol, ivermektin bulunmadığında alternatif olarak kullanılmakla birlikte etkinliği daha düşüktür ve başarısızlık oranları daha yüksektir; moksidektin ise onchocerciasis için onaylı, güçlü bir alternatif olup tek doz rejimlerde yüksek oranda eradikasyon sağlayabilen bir seçenektir. Hiperinfeksiyon veya yaygın disseminasyon durumunda, oral alım mümkün değilse veteriner formülasyonlarının kullanımını da içerebilecek parenteral, subkutan veya rektal ivermektin uygulamaları yaşam kurtarıcı olabilir ve bu hastalarda genellikle 7–14 günlük tedaviler gerekir; sepsis riski yüksek olduğu için geniş spektrumlu antibiyotik desteği ve kritik bakım desteği sıklıkla gereklidir. Hamilelikte kronik enfeksiyonlarda tedavi genellikle gebelik sonrasına ertelenir, ancak hiperinfeksiyon gibi hayatı tehdit eden durumlarda tedavi geciktirilmemelidir; çocuklarda dozlama yaşa ve ağırlığa göre ayarlanır ve 15 kg altı çocuklarda ivermektinin güvenliği konusunda sınırlı veriler vardır, dolayısıyla uzman rehberliği gereklidir. Tedavi başarısızlığı durumunda 4–6 ay sonra devam eden eozinofili yeniden tedavi endikasyonudur ve HTLV‑1 gibi eşlik eden durumlar taranmalıdır.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.