Şokun Evreleri ve Tedavi Yaklaşımı

Şokun Evreleri ve Tedavi Yaklaşımı

Şok, acil müdahale gerektiren kritik bir durumdur. Şok, her zaman belirgin bulgular vermese de, bazı klinik bulgular aksi ispatlanana dek şok olarak kabul edilmelidir. Bu bulgular, hastanın hayati tehlike altında olup olmadığını anlamada ve doğru tedaviye yönlendirmede büyük önem taşır.

Şokun Evreleri Nelerdir?

  1. Evre 1 Şok: Anksiyetik Görünüm ve Bozulmuş Kapiller Dolum
    Hastanın anksiyete hali ve kapiller dolumun bozulması, erken evre şokun işaretleridir. Bu bulgular hafif olmasına rağmen, tedaviye erken başlamak komplikasyonları önlemede etkili olabilir.

  2. Evre 2 Şok: Taşikardi
    Şokun ikinci evresinde taşikardi (hızlı kalp atımı) görülür. Bu evre, vücudun kompansatuvar mekanizmalarının devreye girdiği aşamadır.

  3. Evre 3 Şok: Hipotansiyon ve Taşikardi
    Hipotansiyon (düşük tansiyon) ve taşikardi birlikte görüldüğünde, şokun ilerlediği ve vücut mekanizmalarının yetersiz kaldığı anlaşılır. Bu evrede hızla müdahale edilmelidir.

  4. Evre 4 Şok: Konfüzyon, Koma, Hipotansiyon ve Taşikardi
    Konfüzyon, bilinç bulanıklığı ya da koma hali, ciddi ve ileri evre şokun göstergesidir. Bu aşamada hastanın hayati tehlike altında olduğu kabul edilmelidir.

Şok Tedavisinde İlk Adımlar

Tüm şok vakalarında tedaviye hemen başlanmalıdır.

  • İlk Tedavi: Sıvı Resüsitasyonu
    Şokun türüne bakılmaksızın, ilk tedavi seçeneği intravenöz sıvı resüsitasyonu olmalıdır. Sıvı tedavisi, dolaşım hacmini artırarak dokulara oksijen ve besin taşınmasını sağlar.

  • Vazopresör Kullanımı
    Şok hastalarında, sıvı tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda vazopresör ilaçlar devreye girer. Acil serviste genellikle Steradin (Noradrenalin) tercih edilir.

Şok Türleri

  1. Hipovolemik Şok
    Vücutta sıvı kaybı ya da kanama sonucu ortaya çıkan şok türüdür. Travma, gastrointestinal kanama gibi durumlarda görülür.

  2. Distribütif Şok
    Damarların genişlemesi sonucu oluşan şok türüdür. Sepsis, anafilaksi gibi durumlarda görülebilir.

  3. Obstrüktif Şok
    Kan akışının engellenmesi sonucu gelişen şoktur. Pulmoner emboli, kalp tamponadı, tansiyon pnömotoraks gibi durumlarda ortaya çıkar.

  4. Kardiyojenik Şok
    Kalbin pompalama fonksiyonunun bozulması sonucu ortaya çıkan şok türüdür. Akut miyokard enfarktüsü (MI) en yaygın nedenlerindendir.

Semptomlarla Şok Türünü Belirleme

Başlangıç semptomları şokun türü hakkında önemli ipuçları verir. Örneğin:

  • Ani Gelişen Klinik Tablo ve Göğüs Ağrısı
    Göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtilerle seyreden ve ani başlayan klinik durumlarda, kardiyojenik şok ya da obstrüktif şok ihtimali daha yüksektir. Bu durumlar arasında:

    • Pulmoner emboli
    • Akut miyokard enfarktüsü (MI)
    • Kalp tamponadı
    • Tansiyon pnömotoraks gibi durumlar yer alır.
  • Daha Sinsi Gelişen Şoklarda
    Semptomların yavaş geliştiği, daha kronik ve ilerleyen vakalarda ise hipovolemik şok ya da distribütif şok ön planda olmalıdır. Bu vakalara örnekler:

    • Gastrointestinal kanama
    • Sepsis
    • Aort diseksiyonu
    • Travma

Şokun Tanı ve Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Nörolojik Muayene Yeterli Olmayabilir: Şok hastalarında nörolojik muayene doğal olsa bile şok dışlanmamalıdır.
  • Beyin BT’si Normal Çıkabilir: Beyin BT sonuçları temiz olsa bile ileri tetkik (IV anjiyografi, lomber ponksiyon) gerektiren durumlar olabilir. Bu yüzden tetkik sonuçları yanıltıcı olmamalıdır.

Sonuç: Şok Hastalarında Anamnez ve Yaklaşımın Önemi

Şok hastalarında anamnez, klinik bulguların doğru bir şekilde değerlendirilmesi açısından en önemli tanı aracıdır. Her tür şokta erken ve uygun tedaviye başlamak, hastanın hayatını kurtarabilir. Acil serviste karşılaşılan şok vakalarında, semptomlar ve eşlik eden bulgular dikkatle incelenmeli ve tedavi süreci hızla başlatılmalıdır.

Dr. Nurullah ÇORAKYER


Yazıyı Paylaş