Şok, acil müdahale gerektiren kritik bir durumdur. Şok, her zaman belirgin bulgular vermese de, bazı klinik bulgular aksi ispatlanana dek şok olarak kabul edilmelidir. Bu bulgular, hastanın hayati tehlike altında olup olmadığını anlamada ve doğru tedaviye yönlendirmede büyük önem taşır.
Evre 1 Şok: Anksiyetik Görünüm ve Bozulmuş Kapiller Dolum
Hastanın anksiyete hali ve kapiller dolumun bozulması, erken evre şokun işaretleridir. Bu bulgular hafif olmasına rağmen, tedaviye erken başlamak komplikasyonları önlemede etkili olabilir.
Evre 2 Şok: Taşikardi
Şokun ikinci evresinde taşikardi (hızlı kalp atımı) görülür. Bu evre, vücudun kompansatuvar mekanizmalarının devreye girdiği aşamadır.
Evre 3 Şok: Hipotansiyon ve Taşikardi
Hipotansiyon (düşük tansiyon) ve taşikardi birlikte görüldüğünde, şokun ilerlediği ve vücut mekanizmalarının yetersiz kaldığı anlaşılır. Bu evrede hızla müdahale edilmelidir.
Evre 4 Şok: Konfüzyon, Koma, Hipotansiyon ve Taşikardi
Konfüzyon, bilinç bulanıklığı ya da koma hali, ciddi ve ileri evre şokun göstergesidir. Bu aşamada hastanın hayati tehlike altında olduğu kabul edilmelidir.
Tüm şok vakalarında tedaviye hemen başlanmalıdır.
İlk Tedavi: Sıvı Resüsitasyonu
Şokun türüne bakılmaksızın, ilk tedavi seçeneği intravenöz sıvı resüsitasyonu olmalıdır. Sıvı tedavisi, dolaşım hacmini artırarak dokulara oksijen ve besin taşınmasını sağlar.
Vazopresör Kullanımı
Şok hastalarında, sıvı tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda vazopresör ilaçlar devreye girer. Acil serviste genellikle Steradin (Noradrenalin) tercih edilir.
Hipovolemik Şok
Vücutta sıvı kaybı ya da kanama sonucu ortaya çıkan şok türüdür. Travma, gastrointestinal kanama gibi durumlarda görülür.
Distribütif Şok
Damarların genişlemesi sonucu oluşan şok türüdür. Sepsis, anafilaksi gibi durumlarda görülebilir.
Obstrüktif Şok
Kan akışının engellenmesi sonucu gelişen şoktur. Pulmoner emboli, kalp tamponadı, tansiyon pnömotoraks gibi durumlarda ortaya çıkar.
Kardiyojenik Şok
Kalbin pompalama fonksiyonunun bozulması sonucu ortaya çıkan şok türüdür. Akut miyokard enfarktüsü (MI) en yaygın nedenlerindendir.
Başlangıç semptomları şokun türü hakkında önemli ipuçları verir. Örneğin:
Ani Gelişen Klinik Tablo ve Göğüs Ağrısı
Göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtilerle seyreden ve ani başlayan klinik durumlarda, kardiyojenik şok ya da obstrüktif şok ihtimali daha yüksektir. Bu durumlar arasında:
Daha Sinsi Gelişen Şoklarda
Semptomların yavaş geliştiği, daha kronik ve ilerleyen vakalarda ise hipovolemik şok ya da distribütif şok ön planda olmalıdır. Bu vakalara örnekler:
Şok hastalarında anamnez, klinik bulguların doğru bir şekilde değerlendirilmesi açısından en önemli tanı aracıdır. Her tür şokta erken ve uygun tedaviye başlamak, hastanın hayatını kurtarabilir. Acil serviste karşılaşılan şok vakalarında, semptomlar ve eşlik eden bulgular dikkatle incelenmeli ve tedavi süreci hızla başlatılmalıdır.
Dr. Nurullah ÇORAKYER