Özet
Şizofreni, düşünce, algı, duygulanım ve davranışta belirgin bozulmalarla seyreden, genellikle ergenlik sonu veya genç erişkinlik döneminde başlayan kronik bir psikiyatrik sendromdur; hastalık spektrumu içinde pozitif semptomlar olarak adlandırılan hezeyan ve halüsinasyonlar, negatif semptomlar olarak adlandırılan duygulanım daralması ve sosyal geri çekilme, bilişsel bozukluklar ve işlevsellik kaybı ön plandadır. Klinik tablonun başlangıcı ve seyrinde bireysel farklılıklar olmakla birlikte, erken tanı ve uygun tedavi ile alevlenmelerin azaltılması, işlevsellik kaybının sınırlanması ve yaşam kalitesinin korunması hedeflenir. Hastaların çoğunda yaşam boyu süren izlem, çok disiplinli tedavi ekibi, antipsikotik farmakoterapi, psikososyal müdahaleler ve rehabilitasyon programlarının kombine edilmesi gereklidir. Tedavi planı kişiselleştirilmiş olmalı, ilaç etkinliği ve yan etki profili dikkatle değerlendirilerek uzun dönem idame stratejileri oluşturulmalıdır. Komorbid tıbbi durumlar, madde kullanımı ve sosyal belirleyiciler prognozu etkileyen önemli faktörlerdir; erken müdahale programları ve aile eğitimi tedaviye bağlılığı artırır ve nüks riskini azaltır. Araştırmalar nörogelişimsel, genetik ve çevresel etkenlerin etkileşiminin hastalığın temelini oluşturduğunu göstermektedir ve gelecekte hedefe yönelik farmakoterapiler ile bilişsel-işlevsel müdahalelere ağırlık verilecektir.
Tanı
Tanı, sistematik öykü alma, yapısal ve işlevsel değerlendirme, psikiyatrik muayene ve gerektiğinde destekleyici laboratuvar ve görüntüleme çalışmalarıyla konulur; klinik olarak en az bir dönem boyunca devam eden işlevsellik bozulması ve tipik semptom kümesinin varlığı önemlidir. Değerlendirme sırasında hezeyanların, halüsinasyonların, formal düşünce bozukluğunun, duygudurum değişikliklerinin ve negatif belirtilerin ayrıntılı biçimde belgelenmesi gerekir. Tanısal süreçte farklıiyer tanıların dışlanması, ilaç ve madde kaynaklı psikozların değerlendirilmesi, nörolojik hastalıkların veya metabolik bozuklukların varlığının ekarte edilmesi esastır. Tanı koyulduktan sonra bakım planı oluşturulurken hastanın aile yapısı, sosyal destek kaynakları, mesleki durum ve tedaviye erişim imkânları göz önünde bulundurulur.
Tedavi
Tedavi yaklaşımı antipsikotik ilaç tedavisi ile psikososyal müdahalelerin eş zamanlı uygulanmasına dayanır; akut psikotik alevlenmelerde etkin ve hızlı davranışsal kontrol ile farmakoterapötik rejimin başlatılması, stabilizasyon sağlandığında idame tedavisinin düzenlenmesi ve uzun dönem rehabilitasyon planlarının devreye sokulması gereklidir. İlaç seçimi hasta öyküsü, önceki yanıt, yan etki profili ve eşlik eden tıbbi durumlara göre özelleştirilir; atipik antipsikotikler hem pozitif semptomlarda etkinlik gösterir hem de bazıları negatif ve bilişsel belirtilere göre daha uygun tolerans profili sunar. Tedavi planına psikoterapi yaklaşımları, aile eğitimi, iş ve sosyal beceri eğitimi, bilişsel rehabilitasyon, bağımlılık tedavisi ve somatik sağlık izlem programları dahildir. Özellikle tedaviye yanıt vermeyen vakalarda ilaç rejiminin yeniden değerlendirilmesi, kombinasyon stratejileri veya klozapin gibi dirençli şizofreni için kanıta dayalı seçeneklerin uygulanması gerekir. Uzun etkili injeksiyon formülasyonları uygun hasta seçimiyle tedavi uyumunu artırır ve nüks riskini azaltır. Yan etki yönetimi, metabolik izlem, kilo kontrolü, kardiyovasküler risk değerlendirmesi ve nöroleptik malign sendrom veya ekstrapiramidal komplikasyonların erken tanısı tedavinin ayrılmaz parçalarıdır.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.