Sıtma

Genel Bakış

Özet

Sıtma, genellikle ateş, titreme, terleme, baş ağrısı ve kas ağrısı gibi spesifik olmayan semptomlarla kendini gösteren bir enfeksiyon hastalığıdır. Batı ülkelerinde görülen vakaların neredeyse tamamı seyahat eden kişilerle ilişkilidir, bu nedenle tanı konulabilmesi için ayrıntılı bir seyahat öyküsünün alınması büyük önem taşır. Hastalığın tanısı, usta ellerde en hassas ve özgül test olmaya devam eden Giemsa boyalı kan yaymasının mikroskopik incelemesi ile konulur, ancak birçok merkezde parazit antijenlerinin varlığını saptayan immünokromatografik hızlı tanı testleri de kullanılmaktadır. Sıtma tanısı doğrulandığında, hastalığın ilerlemesi ve ciddi komplikasyonlar geliştirme riski bulunduğundan, tedavinin acilen başlatılması gerekmektedir. Tedavi sürecinin yönetiminde bir enfeksiyon hastalıkları uzmanı ile işbirliği yapılması önerilmektedir.

Tanı

Bu potansiyel olarak ölümcül enfeksiyonun tanısı, yüksek bir klinik şüphe indeksi ve hastanın uygun bir seyahat öyküsünün dikkatle değerlendirilmesine dayanır. Hastalığın belirtileri diğer pek çok enfeksiyonla ortak olduğundan klinik tanı tek başına güvenilir değildir; bu sebeple tanısal testler mümkün olan en kısa sürede uygulanmalıdır. Altın standart tanı testi, Giemsa boyalı kalın ve ince kan yaymalarının ışık mikroskobu ile incelenmesidir, bu yöntem hem parazitlerin tespit edilmesinde hem de tür tayininde kritik rol oynar. Alternatif olarak kullanılan hızlı tanı testleri (RDT’ler), Histidin Zengin Protein-2 (HRP-2) veya parazit Laktat Dehidrogenaz (pLDH) gibi antijenleri tespit ederek hızlı sonuç sağlar, ancak P. falciparum dışındaki türlerin tespitinde ve düşük parazit yükünde zayıflık gösterebilir. Şiddetli sıtma varlığında sarılık, bilinç düzeyinde bozulma, nöbetler, hipotansiyon veya anüri gibi komplikasyon belirtileri aranması hayati öneme sahiptir.

Tedavi

Sıtma tedavisinde amaç, enfeksiyonu ortadan kaldırmak, parazit yükünü hızla azaltarak komplikasyon riskini en aza indirmek ve endemik bölgelerde direnç gelişimini önlemektir. Şu anda bilinen en etkili sıtma ilaçları olan artemisinin türevleri (artesunat ve artemeter), hızlı başlangıçlı terapötik etki gösterir ve direnç gelişimini önlemek için başka bir ilaçla kombinasyon halinde kullanılmalıdır (Artemisinin Bazlı Kombinasyon Tedavisi – ACT). Basit sıtma vakaları ağızdan ACT’ler ile etkin bir şekilde tedavi edilirken, şiddetli sıtma belirtileri gösteren veya ağızdan tedaviye tolerans gösteremeyen hastalarda agresif parenteral tedavi, tercihen intravenöz artesunat, uygulanmalıdır. Plasmodium vivax ve Plasmodium ovale enfeksiyonlarında, karaciğerdeki uyku halindeki hipnozoit formlarını ortadan kaldırmak ve nüksü önlemek için G6PD düzeyi kontrol edildikten sonra primakin veya tafenoquin gibi nüks önleyici tedavi de akut faz tedavisini takiben uygulanır.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.