ST Elevasyonu Miyokard Enfarktüsü acil müdahale gerektiren hayati bir durumdur. İşte basamaklar:
Ağrı kontrolü kritik önemdedir. İşte seçenekler:
Anksiyete, sempatik aktiviteyi artırarak kardiyak yükü artırabilir. Kontrolü için:
STEMİ hastası arrest olmuşsa:
68 yaşında erkek hasta, bilinen HT, DM ve hiperlipidemi öyküsü mevcut. 40 paket-yıl sigara içme öyküsü var. Başvuru nedeni, yaklaşık 30 dakikadır devam eden göğüs ortasında baskı tarzında ağrı.
Ağrı sol kola ve çeneye yayılıyor. Soğuk terleme ve mide bulantısı eşlik ediyor. Daha önce benzer bir ağrıyı kısa süreli yaşamış ama bu defa ağrı daha uzun sürdüğü için başvurmuş.
Hasta huzursuz, soğuk terli, ağrılı. TA: 90/60 mmHg, Nabız: 48/dk, SpO2 : %91, solunum sayısı 24/dk glukoz 198~mg/dL Kalp ve akciğer oskültasyonları doğal.
EKG Görüntüsü
Yapılan 12 derivasyonlu EKG'de inferior derivasyonlarda yani DII, DIII ve aVF'de ST segment elevasyonu izlendi. aVL'de karşılık gelen ST depresyonları mevcut.
Hasta STEMİ tanısı aldı. Lokalizasyon: Inferior STEMİ.
Hasta monitörize edildi ve SpO2 <\%92 olduğundan nazal O2 başlandı. Aspirin 300 mg ezilerek çiğnetildi. 5000 IU heparin (1cc) IV puşe verildi. Hipotansiyonu olması nedeniyle morfin yerine 25 mcg fentanil uygulandı.
Ağrıya ve anksiyeteye yönelik 1 mg midazolam IV verildi. Nitrat verilmedi çünkü TA düşüktü.
EKG sisteme kaydedildi, zaman damgası eklendi. Takip EKG'leri için izlem planlandı.
Kardiyoloji ile görüşüldü. Hastanın primer perkütan girişim (PCI) için uygundu. Klopidogrel 600 mg yükleme dozu verildi.
TA düşük ve bradikardi mevcuttu. Dobutamin başlanması planlandı. VF riski nedeniyle defibrilatör hazırlandı. Hasta monitorize şekilde takip edildi.
Hasta STEMİ tanısı ile 112 komuta kontrol merkezi aracılığıyla en yakın PCI merkezine sevk edildi.
Amcamız geldi:
Nefes darlığı var, SpO2 %84, balgam artmış.
Hemen başla:
Oksijenle boğma! Sat hedefi: %88-92
Şu durumlarda mutlaka yatır:
NIV başarısız mı? Durumu kötüye mi gidiyor? Entübe et:
Adı: Ali Amca
Yaş: 72
Cinsiyet: Erkek
Bilinen hastalıkları:
Hasta, 3 gündür artan nefes darlığı, koyu yeşil balgam, halsizlik ve iştahsızlık şikayetiyle başvuruyor.
Sabah saatlerinden beri nefes açıcılarıyla rahatlayamadığını, geceyi oturur pozisyonda geçirdiğini ifade ediyor.
Ateş tarif ediyor (ölçülmedi). Öksürüğü var, pıhtısız balgam çıkarmış.
Genel durum: Orta-kötü, oturur pozisyonda konuşabiliyor ama kısa cümlelerle
KVS: Nabız düzenli, taşikardik
Solunum: Aksesuar kas kullanımı var, perioral siyanoz, bilateral ekspiryumda wheezing
Batın/Nöro: Patolojik bulgu yok
Parametre Değer
Ateş 37.8 C
TA 136/84 mmHg
Nabız 118/dk
SpO2 %84 (RA), %89 (Venturi %28 O2 )
Solunum Sayısı 30/dk
GKS 15
Sinüs taşikardisi, belirgin ST elevasyonu/depresyonu yok
KOAH'lılarda sık görülen "P pulmonale" (DII'de sivri P dalgası) izlenebilir
Tetkik Değer Referans
CRP 65 mg/L (0-5)
Lökosit 13.200 (4.000-11.000)
PaCO2 58 mmHg↑ (35-45)
pH (ABG) 7.29 (7.35-7.45)
PaO2 54 mmHg (75-100)
HCO3 27~mmol/L
Hb 15.1~g/dL
Üre/Kreatinin Normal
72 yaşında erkek hasta, bilinen ileri evre KOAH, hipertansiyon ve sigara öyküsü mevcut. 3 gündür artan nefes darlığı, yeşil balgam ve halsizlik şikayetiyle başvurdu. İlk değerlendirmede perioral siyanoz, aksesuar kas kullanımı ve wheezing mevcuttu. SpO2 %84 olarak ölçüldü. EKG'de sinüs taşikardisi izlendi. Arter kan gazında pH 7.29, PaCO2 58 mmHg, PaO2 54 mmHg bulundu. Bu bulgularla KOAH atağı tanısı kondu.
Hastaya rezervuarlı maske ile 4~lt/dk O2 verildi. SpO2 %89'a yükseldi. Salbutamol ve ipratropium nebül karışımı 3 doz uygulandı. 60 mg IV metilprednizolon verildi. Purülanslı balgam, yüksek CRP ve lökositoz nedeniyle IV seftriakson başlandı. Hiperkapnik asidoz ve dispne nedeniyle BiPAP başlandı. Hasta ileri değerlendirme ve tedavi için göğüs hastalıkları servisine yatırıldı.
Soru: "Neden yüksek oksijen vermiyoruz?"
Cevap: "Yüksek oksijen KOAH'lılarda hiperkapnik solunum depresyonu yapabilir. Satürasyon hedefimiz %88-92'dir."
Soru: "Steroid vermesek ne olur?"
Cevap: "Steroidler enflamasyonu baskılayarak atak süresini kısaltır ve tekrarlamayı önler. Steroidsiz tedavi eksik kalır."
Soru: "NIV için temel kriter nedir?"
Cevap: " pH<7.35+PaCO2>45~mmHg , mental durumu açık ve koopere olmalı.”
Karın ağrısı, kusma ve distansiyon şikayetiyle gelen bir hasta... Hadi detaylarıyla konuşalım: rektal tuşe, lavman, tedavi, antibiyotik ve analjezik kullanımı konularını netleştirelim!
Rektal muayene, tanıda kritik öneme sahiptir.
Yaşlı bir hastada rektal tuşede kitle palpe edersen maligniteyi düşün!
Lavman her durumda doğru tercih değildir!
Tedavi, altta yatan nedene göre değişir ama genel bir yol haritası:
Evet, analjezik verelim! Ancak, dikkatli ol:
Dikkat: Opioidler gaz ve peristaltizmi baskılayabilir, bu yüzden yüksek dozdan kaçın.
Evet, komplikasyon şüphesi varsa mutlaka!
Direkt karın grafisi, deneyimle tanıyı güçlendirir.
Son söz: Barsak tıkanıklığında erken tanı ve uygun tedavi hayat kurtarır. Tomografi olmayan yerlerde grafiyi iyi okuyabilmek, rektal tuşeyi unutmamak çok önemlidir. Strangülasyon veya perforasyon düşündüğün her vakayı cerrahiye hızlıca yönlendir!
Adı: Hasan Amca
Yaş: 78
Cinsiyet: Erkek
Özgeçmiş: Hipertansiyon, atriyal fibrilasyon, geçirilmiş karın ameliyatı (kolektomi)
İlaçlar: Varfarin kullanıyor
Sosyal: Yalnız yaşıyor, evde mobilitesi kısıtlı
2 gündür devam eden karın ağrısı, bulantı, safra renginde kusma, gaz-gaita çıkaramama ve şiddetli distansiyon ile acile başvuruyor.
"Daha önce böyle olmamıştı, karnım taş gibi şişti diyor.
Son 12 saattir kusmalar artmış, idrar çıkışı azalmış.
Genel durum: Bilinci açık, huzursuz, taşikardik
KVS: Düzensiz nabız (AF nedeniyle), periferik perfüzyon azalmış
Solunum: Yüzeyel, takipneik
Abdomen: Yaygın distansiyon, rebound yok ancak yaygın defansif hassasiyet mevcut
Barsak sesleri: Başta hiperaktif, sonra azalmış
Rektum boş
Hafif mukus var
Kitle ya da fekal yüklenme palpe edilmedi
Ateş 38.1^{\circ}C
TA 102/68 mmHg
Nabız 112/dk (AF)
SpO_{2} %95 (RA)
Solunum Sayısı 24/dk
GKS 15
Tetkik Değer Referans
Lökosit 15.400 (4.000-11.000)
CRP 125 mg/L (0-5)
Laktat 3.8 mmol/L↑ (0.5-2.2)
Üre/Kreatinin 78/2.1 ↑
INR 2.8 ↑
Hb 13.2 g/dL
pH (ABG) 7.32 ↓
Na/K 132/3.2~mmol/L
Direkt Karın Grafisi Görüntüsü
Ayakta grafide "merdiven basamağı" tarzı hava-sıvı seviyeleri
Dilate ince barsak ansları
Serbest hava izlenmiyor
Sigmoid volvulusa uyan "kahve çekirdeği" görünümü mevcut
BT çekilse: İnce barsakta geçiş seviyesi, proksimalde dilatasyon, distalde çökmüş ans, mezenterik ven ödemi ve strangülasyon şüphesi
78 yaşında erkek hasta, 2 gündür süren karın ağrısı, kusma ve gaz-gaita çıkaramama şikayetleriyle başvurdu. Fizik muayenede yaygın distansiyon, defansif hassasiyet, azalmış barsak sesleri saptandı. Rektal muayenede rektum boş ve mukus izlendi. Ayakta direkt karın grafisinde kahve çekirdeği görüntüsü izlendi. BT ile sigmoid volvulus ve strangülasyon şüphesi desteklendi. Hastada laktat yüksekliği ve lökositoz da bulunmaktaydı.
Sıvı replasmanı, nazogastrik dekompresyon, geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi başlandı. Lavman uygulanmadı. Cerrahi konsültasyon sonrası acil laparotomi planlandı. Hasta servise yatırılarak cerrahi izlemine alındı.
Soru: Lavman ne zaman verilmez?
Cevap: Volvulus, perforasyon, mezenter iskemi veya akut obstrüksiyonda kesinlikle kontrendikedir.
Soru: Opioid neden dikkatli verilmeli?
Cevap: Peristaltizmi baskılayarak tanıyı zorlaştırabilir, ileusu derinleştirebilir.
Soru: Antibiyotik ne zaman verilir?
Cevap: Ateş, lökositoz, peritonit, perforasyon, sepsis şüphesi varsa mutlaka verilmeli.
EKG Görüntüsü
Saat 04:38. Hasta uykudan uyanmış halde: "Hocam midemde tarif edemediğim bir baskı vardı... Sonra kustum. Ardından birdenbire terledim, sırılsıklam oldum. Sonrasını hiç hatırlamıyorum..."
Şikâyetler: Bulantı, kusma ve soğuk terleme.
"Aklıma gastroenterit geldi" derken... EKG: inferior STEMI!
Kusan + soğuk terleyen + 45 yaş üstü + DM + epigastrik ağrı ile gelen herkese EKG çek trop al!
Cevabı kalp ile mide arasındaki sinirsel bağlantılarda gizli. Özellikle inferior MI durumlarında (RCA tutulumu), iskemi kalbin alt yüzeyini etkiler. Bu bölge diyaframa ve mideye komşudur. İnfarktüs, n. vagus'un afferent liflerini uyarır.
Bu bilgi beyin sapına ulaşır, beyin de "iç organlardan tehlike sinyali alındı!" der ve kusma merkezini devreye sokar. Yani hasta mide hastası değildir, aslında kalp dokusu ölmeye başladığı için kusuyordur.
Bu vagal uyarı aynı zamanda bradikardi, hipotansiyon ve senkopa da neden olabilir.
Bu nedenle, bulantı-kusma ile gelen her hastaya mutlaka vital bulgular ve EKG bakmak şart!
İskemi geliştiğinde adrenalin ve noradrenalin hızla salınır: Periferik damarlar daralır. Cilt soğur, hasta buz gibi terlemeye başlar. Ve şu cümle gelir: "Sanki ölecekmişim gibi hissettim hocam..."
Bu tepkiler aslında vücudun ölüm tehdidine karşı verdiği içgüdüsel reflekslerdir. Tarih öncesinde vahşi hayvandan kaçarken yaşanan fizyolojinin aynısıdır bu. Ama bu kez tehlike dışarıda değil, içeride: kalp! Ve biz, bu terlemenin anlamını fark edemezsek, hasta elimizden kayıp gider...
Eğer hasta:
Hemen EKG çek, troponin bak!
Çünkü:
Eğer hâlâ "gastroenterit" diyorsan... geçmiş olsun!
Kene ısırmasıyla bulaşan, ölümcül viral enfeksiyon (Nairovirus). Nisan-Ekim arası, kırsal kesimde çalışanlarda sık görülür.
Kene ısırığı, enfekte hayvanın veya hastanın kanı, idrarı ya da vücut sıvısıyla temasla. Sağlık çalışanı bulaşları nadirdir ama ölümcül olabilir.
Erken dönemde (ilk 4 gün) başlanırsa mortaliteyi azaltabilir.
Karar enfeksiyon uzmanıyla verilmeli.
KKKA bildirimi olan şehirler:
34 yaş erkek hasta 2 gün önce tarlada çalışırken bacağında kene fark etmiş, kendi çıkarmış.
24 saat içinde ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrısı, iştahsızlık başlamış.
Bugün ise burun kanaması ve makattan kan gelmesi şikayetleri olmuş.
Kene çıkarma şekli: Kendi eliyle almış, pens kullanmamış, keneyi ezdiğini söylüyor. Tetanoz aşısı: 5 yıl önce olmuş.
Genel durum: Halsiz, hipotansif, soğuk terli
KVS: Nabız zayıf, taşikardik
Solunum: Takipneik, oksijen sat. normal
Cilt: Gövdede peteşiler, bacak iç yüzünde ekimozlar
Nazal muayene: Epistaksis
Abdomen: Yumuşak, defans yok
Nörolojik: Bilinci açık, koopere
Parametre Değer
Ateş 38.9^{\circ}C
TA 95/60 mmHg
Nabız 112/dk
Solunum 22/dk
SpO_{2} %96 (RA)
GKS 15
Tetkik Değer Referans
Trombosit 48.000↓(150-400 bin)
AST 330 U/L (0-40)
ALT 210 U/L↑ (0-41)
LDH 620 U/L ↑ (135-225)
aPTT 52 sn ↑ (25-35)
PT/INR INR: 2.2 (0.8-1.2)
Fibrinojen 110 mg/dL (200-400)
CRP 22 mg/L (0-5)
Lökosit 3.200 (4.000-11.000)
Hct 32%
PCR (KKKA): Gönderildi (referans lab)
Seroloji (IgM/IgG): Gönderildi
Klinik + laboratuvar + endemik bölge + kene öyküsü + kanama → KKKA şüphesi çok yüksek!
"Tokat ilinde yaşayan 34 yaşında erkek hasta, 2 gün önce kene teması sonrası ateş, halsizlik, burun ve GIS kanamasıyla acil servise başvurdu. Fizik muayenede peteşi ve ekimozları olan hastanın laboratuvarında belirgin trombositopeni, koagülopati ve transaminaz yüksekliği vardı. KKKA ön tanısı ile izolasyona alındı, sıvı resüsitasyonu başlandı. Enfeksiyon uzmanı ile görüşülerek ribavirin başlandı. Hasta KKKA protokolü dahilinde takip edilmek üzere infeksiyon hastalıklarına yatırıldı."
Kanama + kene öyküsü + trombositopeni varsa KKKA'yı dışlama!
Ribavirin 10. günden sonra fayda sağlamaz
Semptomsuz hastaya tetkik - antibiyotik - ribavirin GEREKMEZ
KKKA endemik bölgede kene çıkaran hastada: 10 gün semptom izlem öner
SONUÇ:
Kene → her zaman hastalık yapmaz ama her zaman izlenmelidir. Destek tedavi ve erken farkındalık hayat kurtarır.
Tek böbreği bulunan hastalarda enfeksiyon süreci, hızlı şekilde piyelonefrit ya da sepsis gibi ağır klinik tablolara dönüşebilir.
Hiperkalemiye bağlı bradikardi
Hiperkalemiye bağlı geniş QRS
Hiperkalemiye bağlı sivri T ( t/r>0,5 )
Hiperkalemiye bağlı sivri T ( t/r>0,5 )
100 cc sf içerinde 2 amp ca glukonat koyalım 15 dk gitsin
Unutma kalsiyum kalbi korur potasyumu düşürmez
Ve etkisi 45 ya geçer.. Olurda 2 doz anti-pot verilecekse 45 dk sonra ca glukonat tekrarlanmalı
En etkili yöntemdir, özellikle: