Kronik Pyelonefrit

Özet

Kronik pyelonefrit, esas olarak idrarın mesaneden böbreklere doğru geri akışı ile karakterize olan kronik vezikoüreteral reflü (VUR) nedeniyle ortaya çıkan, yaygın bir böbrek bozukluğudur. Bu karmaşık durum, böbrekte kalıcı hasara yol açan kronik tübülointerstisyel iltihap ve derin segmental kortikal skarların oluşumu ile tanımlanmakta olup, hasar geri dönüşümsüz olduğu için bu hastalığın spesifik bir tedavisi bulunmamaktadır. Tanı, hastanın klinik öyküsü ve tekrarlayan enfeksiyon veya obstrüksiyon gibi risk faktörleriyle birlikte görüntüleme çalışmalarıyla doğrulanır ve sıklıkla biyopsi yapılmasına gerek kalmazken, ilerleyici böbrek hasarı sonucunda son dönem böbrek hastalığına yol açabilmesi nedeniyle önemli bir klinik sorundur.

Tanı

Pyelonefrit kelimesi, böbreğin leğeni ve böbrek iltihabını ifade eden terimlerden türetilmiş olup, akut veya tekrarlayan bir iltihap durumu olarak tanımlanmaktadır. Kronik pyelonefrit, böbrek dokusunda kalıcı hasar bırakan, pelvik kalikslerin küntleşmesi ve papilla(lar)ın skarlaşmaya doğru geri çekilmesiyle birlikte derin, segmental kortikal skarların ve kronik tübülointerstisyel iltihabın geliştiği bir hastalıktır. Kesin tanı histopatolojik inceleme ile konulabilse de, bu prosedür rutin olarak yapılmamaktadır ve tanı, vezikoüreteral reflü veya obstrüksiyon gibi geçmiş tıbbi öykülerin varlığı ve karakteristik görüntüleme bulguları kullanılarak varsayımsal klinik değerlendirme ile konulur.

Tedavi

Kronik pyelonefritte oluşan böbrek hasarının geri dönüşümsüz nitelikte olması nedeniyle hastalığın kendisine yönelik spesifik bir tedavi yöntemi mevcut değildir. Bu nedenle yönetim stratejisi, hastalığın ilerlemesine yol açan altta yatan etiyolojik faktörlerin ve komplikasyonların kontrol altına alınmasına odaklanmalıdır. Yönetim, böbrek obstrüksiyonlarının düzeltilmesi, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarının önlenmesi, gelişen hipertansiyonun titizlikle kontrolü ve özellikle diyabetik hastalarda kan şekeri seviyelerinin sıkı takibini içerir. Hastalık ilerlemiş ve son dönem böbrek yetmezliğine yol açmışsa, hastanın diyaliz veya böbrek nakli gibi renal replasman tedavileri için değerlendirilmesi gerekmektedir.