Kokain Toksisitesi

Genel Bakış

Özet

Kokain toksisitesi, bireyin aşırı miktarda kokain kullanmasını takiben dakikalar içinde hızla başlayabileceği gibi, saatler içerisinde de ortaya çıkabilen ve potansiyel olarak ölümcül sonuçlar doğurabilen akut bir klinik tablodur. Bu durum, tedavi girişiminde bulunulmadan önce dahi bazı hastalarda ani ölüme yol açma tehlikesi taşımaktadır, bu da acil müdahalenin kritik önemini vurgular. Kokain toksisitesinin yaygın klinik belirtileri arasında kalp atış hızının yükselmesiyle karakterize olan taşikardi, kan basıncının tehlikeli derecede artmasıyla seyreden hipertansiyon, vücut sıcaklığının yükselmesi (hipertermi), aşırı terleme, göz bebeklerinin büyümesi (midriyazis) ve psikomotor uyarılma hali olan ajitasyon bulunmaktadır. İdrarda kokain testi yapılması, kişinin yakın zamanda kokain kullanıp kullanmadığını büyük bir hassasiyetle doğrulayabilmekle birlikte, akut yönetimi etkilemeyeceği için tedaviye başlama sürecini bu testin sonuçlarını bekleyerek geciktirmemek hayati önem taşımaktadır. Tedavinin temelini destekleyici bakım uygulamaları ve benzodiazepinler oluşturmaktadır; özellikle vücut sıcaklığının hızla düşürülmesi gereken hipertermi, hastanın ölümünü engellemek için derhal soğutma tedbirleri gerektirir. Eğer kokain, bir opioid ile birlikte alındıysa, hastanın acil yönetimi, mevcut toksidromun genel klinik özelliklerine dayanarak yapılmalıdır. Akut tablo sırasında ortaya çıkabilecek ciddi komplikasyonlar arasında yaşamı tehdit eden disritmiler, kalpte kan akışının bozulduğu akut koroner sendrom ve beyinde meydana gelen intrakranyal kanama gibi durumlar yer almaktadır.

Tanı

Kokain, yaygın olarak burun yoluyla çekilerek, damar içine enjekte edilerek veya kristalize serbest baz formu olan crack şeklinde içilerek kötüye kullanılan bir uyarıcı maddedir ve kimyasal olarak Tip IC anti-disritmik, lokal anestezik ve sempatomimetik özelliklere sahiptir. Kokain toksisitesi terimi, kokainin kullanımı sonrasında ortaya çıkan ve kombinasyon halinde veya izole olarak görülebilen hipertermi, rabdomiyoliz, disritmi, iskemik olaylar, intrakranyal kanama, ajitasyon, psikoz ve nöbetler gibi olumsuz klinik durumları ifade eder. Kokain toksisitesinin tanısı öncelikli olarak klinik bulgulara dayanmaktadır, bu nedenle laboratuvar testleri tanıyı doğrulamak ve komplikasyonları değerlendirmek için kullanılsa bile, acil tedaviye başlama süreci kesinlikle laboratuvar sonuçlarının beklenmesiyle geciktirilmemelidir. Klinik belirti ve semptomlara bakılarak kokain toksisitesini, metamfetamin gibi diğer sempatomimetik aşırı doz durumlarından kesin olarak ayırt etmek zor olabilir, ancak bu ayrım kritik değildir çünkü tüm sempatomimetik zehirlenmelerinin acil yönetim yaklaşımları büyük ölçüde benzerlik göstermektedir. Klinik muayenede, hastanın sempatomimetik toksidrom olarak bilinen, taşikardi, hipertansiyon, hipertermi, midriyazis, terleme (diaphoresis) ve psikomotor uyarılmadan oluşan karakteristik bir tablo sergilediği görülür.

Tedavi

Kokain toksisitesinin etkilerini doğrudan ortadan kaldıracak spesifik bir antidot bulunmamaktadır, bu nedenle hastanın yönetimi mevcut klinik semptomlara odaklanan tamamen destekleyici bakım ilkelerine dayanır. Tedavinin temel amacı, hastanın vital bulgularını stabilize etmek, komplikasyonları önlemek ve hastayı yakından izlemektir. Ajitasyon, nöbetler, taşikardi ve hipertansiyon gibi belirtilerin yönetiminde ilk tercih edilecek tedavi ajanı benzodiazepinlerdir. Benzodiazepinlerin sedasyon sağlayıcı etkisi, hipertermi olasılığını azaltmaya ve gerekli tanısal incelemelerin yapılmasını kolaylaştırmaya yardımcı olur; ancak aşırı sedasyondan kaçınmak için dikkatli doz ayarlaması esastır. Hipertansiyon, genellikle sedasyon ile düzelir; ancak devam etmesi durumunda intravenöz nitratlar veya kalsiyum kanal blokörleri gibi spesifik antihipertansif ajanlar kullanılabilir. Beta-blokerlerin kullanımı, koroner vazokonstriksiyonu artırma ve paradoksal hipertansiyon riski nedeniyle kesinlikle önerilmemektedir. Hastada tespit edilen hacim kaybı, damar içi izotonik tuzlu su uygulaması ile derhal düzeltilmelidir. Vücut sıcaklığı hipertermi durumunda hızla soğutma gerektirir. Hastalar, vital bulgular ve mental durum normale dönene kadar izlenmeli; özellikle uyuşturucuyu kaçakçılık amacıyla vücudunda taşıyan bireylerde, paketler vücuttan atılana kadar kritik bakım ortamında izleme devam ettirilmelidir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.