Özet
Kalp tamponadı, acil müdahale gerektiren ve zamanında tedavi edilmezse hızla ölümcül olabilen hayati tehlike arz eden bir tıbbi durumdur; bu durumda perikardiyal boşluktaki aşırı sıvı birikimi nedeniyle kalbin diyastolik dolumu ciddi şekilde engellenir. Bu durumun klinik belirtileri tipik olarak taşikardi, hipotansiyon ve uzak kalp seslerinin bir arada görüldüğü Beck üçlüsünü içerir, ayrıca sistemik kan basıncının inspirasyonla 10 mmHg’den fazla düşmesi olarak tanımlanan pulsus paradoksus bulgusu da sıklıkla mevcuttur. Tanının doğrulanması için ekokardiyografi esastır, bu görüntüleme yöntemi hızlı ve kolay erişilebilir hemodinamik veriler sağlayarak fizyolojik bozulmayı tespit eder ve altta yatan perikardiyal effüzyonun varlığına dikkat çeker. Tedavinin temelini, kalbin üzerindeki baskıyı hemen hafifletmek amacıyla iğne perikardiyosentez veya cerrahi drenaj ile perikardın boşaltılması oluşturmaktadır.
Tanı
Kalp tamponadı, perikardiyal boşlukta patolojik miktarda sıvı, kan, irin veya hava birikmesi sonucu ortaya çıkan klinik bir durumdur. Bu birikim, kalbin çevresindeki intra-perikardiyal basıncın kritik seviyelere yükselmesine neden olarak, kalbin odacıklarının özellikle diyastol sırasında dolmasını kısıtlar ve sonuç olarak kalp debisini tehlikeli bir şekilde azaltır. Tamponad bir kardiyak acil durum olduğundan, tanı esas olarak klinik şüpheye dayanır ve bu şüphe, karakteristik fizik muayene bulguları ve ekokardiyografi ile tespit edilen hemodinamik bozulma kanıtları ile güçlü bir şekilde desteklenmelidir.
Tedavi
Kalp tamponadının yönetimi, hastanın hemodinamik stabilitesini hızla sağlamayı ve altta yatan nedeni teşhis edip tedavi etmeyi amaçlayan acil girişimleri gerektirir. Hemodinamik instabilite belirtileri gösteren hastalarda, hayat kurtarıcı bir prosedür olarak, perikardiyal sıvının tahliyesi için acilen iğne perikardiyosentez veya cerrahi drenaj uygulanmalıdır. Travmatik hemoperikardiyum veya pürülan/malign effüzyonlar söz konusu olduğunda cerrahi drenaj genellikle tercih edilen yöntemdir. Hipovolemik hastalarda damar içi sıvılar ile destekleyici tedavi geçici bir stabilizasyon sağlayabilir, ancak genel olarak tıbbi tedavi yaklaşımları etkisizdir. Ancak, aort diseksiyonu gibi belirli durumlarda perikardiyosentez kesinlikle kontrendikedir ve stabil hastalarda hemodinamik bozulma olmaksızın küçük effüzyonlar anti-inflamatuar ilaçlar ve dikkatli gözlem ile takip edilebilir.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.