Özet
Kalsiyum, hücresel taşıma mekanizmalarında, membran fonksiyonunda ve kemik metabolizmasında merkezi bir rol oynayan kritik bir katyondur. Sistemik kalsiyum fazlalığı anlamına gelen hiperkalsemi, uyarılabilir membranların işlevine zarar vererek vücutta iskelet kası ve gastrointestinal düz kas yorgunluğuna neden olur. Kalp kası üzerindeki etkileri, elektrokardiyogramda kısalmış QT aralığı ile kendini gösterir ve çok yüksek kalsiyum seviyelerinde yaşamı tehdit eden kalp durması riskini artırır. Nörolojik açıdan sonuçları arasında depresyon, sinirlilik ve yeterince yüksek düzeylere ulaşıldığında komanın gelişimi yer alır. Hiperkalsemi, böbreklerin kalsiyum geri emme kapasitesini hızla aşar ve idrara dökülen kalsiyumun fosfat ile kompleks oluşturması sonucu nefrolitiyaza yani böbrek taşı oluşumuna yol açar. Ayrıca, böbrek parankimi içinde kalsiyum tuzlarının çökelmesi ciddi böbrek hasarına neden olabilir ve böbreklerin vazopresine karşı direncini artırarak dehidratasyona yol açan nefrojenik diabetes insipidus tablosunu ortaya çıkarır.
Tanı
Hiperkalsemi tanısı, normal kalsiyum seviyelerine sahip bireylerde bulunan ortalama değerin iki standart sapma üzerinde olan serum kalsiyum konsantrasyonu ile, en az bir hafta arayla alınan en az iki kan örneğinde konulur. Normal serum veya plazma toplam kalsiyum seviyesi 2.13 ile 2.63 mmol/L arasında olmalı, fizyolojik olarak önemli olan iyonize kalsiyum fraksiyonu ise 1.15 ile 1.27 mmol/L aralığında bulunmalıdır. Hiperparatiroidizmin en yaygın iki nedeni olan primer hiperparatiroidizm ve malignite, eş zamanlı Paratiroid Hormonu (PTH) seviyesi ve kalsiyum testi istenerek kolayca ayırt edilebilir. Eğer hem kalsiyum hem de PTH seviyeleri yüksek veya kalsiyum yüksek olmasına rağmen PTH uygunsuz şekilde normal ise neden primer hiperparatiroidizmdir; buna karşın kalsiyum yüksek iken PTH seviyesi düşük veya baskılanmışsa en olası neden malignitedir.
Tedavi
Asimptomatik primer hiperparatiroidizmi olan ve kalsiyum seviyeleri genellikle normal aralığın üst sınırına yakın seyreden hastalar, tıbbi kontrendikasyonlar mevcut değilse paratiroid cerrahisi ile tedavi edilebilir, ancak cerrahi tüm asemptomatik vakalar için zorunlu görülmez ve cerrahi geçirmeyenlerin düzenli takibi önerilir. Kalsiyum seviyesi, belirtilerin varlığına bakılmaksızın 3 mmol/L üzerindeyken ortaya çıkan şiddetli hiperkalsemi, yaşamı tehdit eden bir elektrolit acil durumu olarak kabul edilir ve hızlı düzeltme gerektirir. Acil tedavinin başlangıcında, kalsiyum seviyelerini seyreltmek amacıyla %0.9 sodyum klorür ile agresif hidrasyon (24 saat içinde 4−6 litre) ve osteoklast aktivitesini inhibe etmek için intravenöz bisfosfonatlar uygulanır. Böbrek yetmezliği olan ve yaşlı hastalarda sıvı aşırı yüklenmesi yakından izlenmelidir; ayrıca Denosumab, osteoklast oluşumunu engelleyen bir monoklonal antikor olarak, diğer tedavilere zayıf yanıt durumunda uzman gözetiminde düşünülebilir. Şiddetli böbrek yetmezliği durumlarında ise diyaliz bir tedavi seçeneği olarak değerlendirilebilir.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.