Fonksiyonel Nörolojik ve Somatik Semptom Bozuklukları

Genel Bakış

Özet

Fonksiyonel nörolojik bozukluk (eski adıyla konversiyon bozukluğu) ve somatik semptom bozukluğu, önemli bir sıkıntı veya işlev kaybıyla ilişkili somatik semptomlarla karakterize (nöro)psikiyatrik durumlardır. Temel neden henüz tam olarak anlaşılamamış olmakla birlikte, psikolojik stres faktörleri önemli risk faktörleri olabilir ve semptomları sürdürebilir, ancak tanı için gerekli değildir. Fonksiyonel nörolojik bozukluk, nörolojik muayenede artık bir dışlama tanısı olarak kabul edilmeyen, pozitif ‘kural dahilinde’ özelliklere dayanılarak teşhis edilebilir. Etkili yönetim, iyi bir terapötik ittifakın kurulmasını, hastanın yaşadığı sıkıntının doğrulanmasını ve klinisyen ile hasta arasında durum hakkında ortak bir anlayış geliştirilmesini gerektirir. Tedavi genellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), fizyoterapi ve gereksiz ilaçlar, testler ve prosedürlerden kaçınmayı içerir. Eşlik eden psikiyatrik durumların tanınması ve tedavisi, genel işlevselliği ve iyileşmeyi olumlu yönde etkileyebilir.

Tanı

Fonksiyonel nörolojik bozukluk ve somatik semptom bozukluğu, Tanısal ve İstatistiksel Zihin Bozuklukları El Kitabı, 5. baskı, metin revizyonu (DSM-5-TR) kapsamındaki somatik semptom ve ilişkili bozukluklar kategorisine dahildir; bu kategori, belirgin fiziksel semptomların önemli bir sıkıntı ve işlev kaybı ile ilişkili olduğu durumları kapsar. Fonksiyonel nörolojik bozukluk, nörolojik veya tıbbi durumları düşündüren motor veya duyusal işlev eksiklikleri ve nörolojik muayenede karakteristik ‘kural dahilinde’ pozitif özelliklerin varlığı ile karakterizedir ve klinik olarak önemli bir sıkıntıya veya sosyal/mesleki işlev kaybına yol açar. Somatik semptom bozukluğu ise, günlük yaşamda önemli bir aksaklığa neden olan veya rahatsız edici olan bir veya daha fazla somatik semptomla tanımlanır ve DSM-5-TR kriterlerini karşılamak için, hastaların semptomlar veya ilgili sağlık endişeleri hakkında aşırı düşünce, duygu veya davranışlara sahip olması gerekir. Tanı, hastanın öyküsünü dikkatlice dinlemeyi, kapsamlı bir fiziksel ve nörolojik muayene yapmayı, diferansiyel tanıya fonksiyonel bozuklukları erken dahil etmeyi ve başlangıçta makul ölçüde geniş bir diferansiyel tanıyı dışlamak için laboratuvar testlerini dikkatli kullanmayı gerektirir. Fonksiyonel nörolojik bozukluk, sağlam otomatik hareket veya duyusal algının varlığında bozulmuş istemli hareket veya duyusal algıyı gösteren pozitif klinik özelliklere dayanarak teşhis edilir.

Tedavi

Yönetimin ilk adımı, her iki durum için de tanının açıklanması ve hasta eğitimidir; bu süreç, hastanın semptomlarının ve fiziksel ile duygusal acılarının gerçekliğini kabul etmeyi içerir. Tedavi, hasta merkezli ve basamaklı bir yaklaşımı benimsemelidir ve genellikle danışman psikiyatrist veya psikoterapistlere, gerektiğinde fiziksel, mesleki veya konuşma terapistlerine yönlendirmeyi ve gerekli olduğunda antidepresanlar gibi somatik tedavilerin dikkatli kullanımını içerir. Tüm hastalar için entegre, multidisipliner bir yaklaşım şarttır. Fonksiyonel nörolojik bozukluk için, sorunlu semptomlar tanının açıklanmasından sonra devam ederse, bir sonraki adım genellikle bilişsel davranışçı terapi gibi psikolojik terapi ile birleştirilmiş kısa bir rehabilitasyon müdahalesidir; fizyoterapi motor semptomlar için güçlü bir kanıt temeline sahiptir. Somatik semptom bozukluğu için, semptomlara bağlı olmayan düzenli takip ziyaretlerinin planlandığı birincil bakım yönetimi ilk adımdır, ardından psikolojik terapi gelir. Komorbid anksiyete veya depresyon durumunda, tedavi planına antidepresanlar (özellikle SSRI’lar veya eşlik eden ağrı için SNRI’lar) gibi ek farmakolojik tedavi eklenir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.