Epistaksis (burun kanaması), kanamanın kaynağına bağlı olarak ön veya arka olarak sınıflandırılır. Ön burun kanamaları en sık görülen türdür ve genellikle kendiliğinden durur, birincil bakım ortamında kolayca yönetilebilir. Burun kanamalarının %90’a kadarı, nazal septum üzerindeki Kiesselbach pleksusu (şekil 1 ve şekil 2) olarak bilinen bölgeden kaynaklanır.
Posterior epistaksis daha nadir görülür, genellikle sfenopalatin arterin posterolateral dallarından kaynaklanır ve daha ileri tıbbi müdahaleler gerektirebilir.
Kan tetkiklerine ihtiyaç olup olmadığına hastanın hipertansif durumu göz önüne alınarak karar verilmelidir. Hipertansif aciliyet şüphesi varsa, oral antihipertansif ilaçlarla müdahale edilebilir, ancak bu yöntem tartışmalıdır. Hasta oturur ve sakin bir pozisyonda olmalı, nazal kemik ile kıkırdak arasında 20 dakika süreyle hiç çekmeden dışarıdan baskı uygulanmalıdır. Kanama devam ederse, aynı yöntemi tekrarlamak önerilir. Antikoagülan kullanmayan ve kanama diyatezi bulunmayan hastaların çoğunda bu yöntemle anterior epistaksis durmaktadır.
Kanama durmazsa nazal tampon uygulaması yapılmalıdır. Ülkemizde hazır tampon kitleri genelde bulunmadığından, tamponu şu şekilde hazırlayabilirsiniz:
Hastaya tamponu KBB polikliniğine gidene kadar çıkarmaması gerektiği söylenmelidir. Amoksisilin-klavulanat gibi bir antibiyotik ve hapşırma refleksini önlemek için bir antihistaminik reçete edilebilir. İyi yerleştirilmiş bir tampon çoğu anterior epistaksis vakasını durdurur. Kanama durmazsa posterior epistaksis şüphesi doğar ve bu, acil bir durumdur.
Dr. Ömer Faruk İŞLEYEN