Diyabetik Ketoasidoz

Genel Bakış

Özet

Diyabetik ketoasidoz (DKA), hiperglisemi (veya diyabet öyküsü), ketonemi ve metabolik asidozun biyokimyasal üçlüsü ile karakterize olan ve semptomları hızla başlayan akut metabolik bir diyabet komplikasyonudur. Yaygın semptom ve belirtiler artan susuzluk, poliüri, kilo kaybı, aşırı yorgunluk, bulantı, kusma, dehidrasyon, karın ağrısı, hiperventilasyon (Kussmaul solunumu) ve azalmış bilinç düzeyini içermektedir. Başarılı tedavi, sıvı kaybının, ketogenezin, hipergliseminin, elektrolit dengesizliklerinin ve eşlik eden tetikleyici olayların düzeltilmesini içerir ve sıkı izlem gerektirir. Tedavi komplikasyonları arasında hipoglisemi, hipokalemi, pulmoner ödem ve akut solunum sıkıntısı sendromu bulunurken, nadir fakat hızla ölümcül olabilen serebral ödem özellikle çocuklarda görülmekte ve aşırı hızlı sıvı ve elektrolit replasmanından kaçınılarak önlenebilmektedir.

Tanı

DKA, acil tıbbi müdahale gerektiren, potansiyel olarak ölümcül akut metabolik bir diyabet komplikasyonudur ve kesin veya göreceli insülin eksikliği ile karakterizedir. Tanı için kan glukozunun olması veya bilinen diyabetin varlığı, kan ketonlarının olması veya ketonürinin (standart idrar çubuklarında veya daha fazla) bulunması, ve asidozun bikarbonatın ve/veya venöz pH’ın olması şeklinde tanımlanır. Euglisemik DKA gibi normal kan şekeri ile başvuran hastalar nadir olsa da, DKA, artan susuzluk, poliüri, açıklanamayan kilo kaybı, aşırı yorgunluk, bulantı, kusma, karın ağrısı, Kussmaul solunumu, dehidrasyon veya azalmış bilinç yaşayan tüm hastalarda düşünülmelidir. Tanıyı doğrulamak için acil olarak venöz kan gazı, kan ketonları ve kapiller kan glukozu gibi testler hasta başında istenmelidir.

Tedavi

DKA onaylandığında, intravenöz sıvılara hemen başlanmalıdır; başlangıç sistolik kan basıncı (SBP) ise dakika içinde normal tuzlu su (normal salin) sıvı bolusu verilmelidir, SBP olduğunda veya sıvı resüsitasyonundan sonra SBP ise saat içinde normal tuzlu su verilmelidir. Genç (18-25 yaş arası), yaşlı, hamile, kalp veya böbrek yetmezliği ya da diğer ciddi komorbiditeleri olan hastalara daha dikkatli sıvı verilmesi ve merkezi venöz basıncın izlenmesi düşünülmelidir. Lokal protokollere uygun olarak sabit oranlı intravenöz insülin infüzyonuna (FRIII) başlanmalı ve DKA çözülene kadar devam edilmelidir, hasta zaten uzun etkili bazal insülin alıyorsa buna devam edilmelidir ve FRIII vermeden önce intravenöz sıvıların başlatıldığından emin olunmalıdır. Serum potasyumu ile arasındaysa ikinci litre intravenöz sıvıya potasyum klorür ile önceden karıştırılmış normal tuzlu su kullanılarak potasyum eklenmelidir; potasyum seviyesi veya ise potasyum yönetimi için özel önlemler alınmalıdır. Sürekli kardiyak izlem sağlanmalı ve kalıcı hipotansiyon, oligüri, Glasgow Koma Ölçeği , aşırı ketonemi veya asidoz (venöz bikarbonat veya venöz pH ) gibi şiddetli DKA kriterlerinin varlığında kıdemli veya kritik bakım desteği dahil edilmelidir. Tetikleyici akut hastalık (örneğin, miyokard enfarktüsü, sepsis, pankreatit) tanımlanmalı ve tedavi edilmelidir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.