Distal radius torus kırıkları, çocuklarda sık görülen kırıklardır ve genellikle el bileği üzerine düşme ile meydana gelir. Bu kırıklar, kemiğin elastik yapısı nedeniyle kortikal yüzeyde hafif bir çıkıntı şeklinde kendini gösterir ve genellikle ciddi komplikasyonlara yol açmaz. Ancak, doğru tanı, tedavi ve nörovasküler takibin önemi büyüktür.
Nörovasküler muayene, tüm kırık vakalarında olduğu gibi torus kırıklarında da kritik bir rol oynar. Bu muayene, kan dolaşımı ve sinir bütünlüğünü değerlendirerek olası komplikasyonların erken fark edilmesini sağlar. Çocuklarda bu muayenede kapiller dolum süresi, deri sıcaklığı, periferik nabızlar ve parmak hareketleri dikkatlice değerlendirilmelidir. Herhangi bir anormal bulgu, acil müdahale gerektirir. Varsa ortopedi konsültasyonu yoksa sevk gerekliliği doğurur. Torus fraktürleri genelde atel ile tam iyileşme gösteren kırıklardır ancak ciddi deformik görünüm, angülasyon varsa redüktasyon ihtiyacı doğar ve ortopediye konsülte edilmesi gerekir.
Atel uygulanan çocuklarda şişlik, morarma, ya da kapiller dolumda belirgin bir uzama gibi bulgulara karşı ailelerin bilinçlendirilmesi şarttır. Özellikle ilk 24-48 saatlik dönemde, atel altındaki dokularda gelişebilecek ödem veya dolaşım bozukluğu gibi durumlara dikkat edilmelidir. Ailelere şu temel noktalar anlatılmalıdır:
Tedavi açısından, torus kırıkları genellikle atel ve dinlenme ile 3-4 hafta içinde komplikasyonsuz iyileşir. Ağrıyı azaltmak için NSAİİ’ler kullanılabilir. Ayrıca, çocuğun kolunun yukarıda tutulması ve buz uygulaması şişliği kontrol altına alabilir.
Sonuç olarak, torus kırıkları ciddi bir yaralanma olarak görülmese de, nörovasküler durumun dikkatle değerlendirilmesi ve düzenli takibin sağlanması gereklidir. Ailelerin doğru bilgilendirilmesi, iyileşme sürecinde ortaya çıkabilecek komplikasyonların önlenmesine önemli katkı sağlar.
Uzm. Dr. Ömer Faruk İŞLEYEN