Özet
Blefarit, yabancı cisim hissi, yanma, kaşıntı ve kirpiklerin etrafında kabuklanma gibi şikayetlere yol açarak göz rahatsızlığının önemli bir nedeni olarak ortaya çıkmaktadır. Tipik klinik bulgular, göz kapağında kızarıklık (eritem), kirpiklerin etrafında fibröz halkalar şeklinde kolaretler ve meibomian bezlerinin tıkanması ile karakterizedir. Hastalığın etiyolojisinde bakteriler, Demodex akarları ve meibomian bez disfonksiyonu gibi çeşitli faktörler rol oynamaktadır. Hastalık ilerlediğinde ve şiddetlendiğinde, görme kaybına yol açabilen kornea değişiklikleri, örneğin yeni damar oluşumu, skarlaşma, ülserasyon ve perforasyon gibi ciddi komplikasyonlar meydana gelebilir.
Tanı
Blefarit tanısı genellikle, hastanın tipik şikayetleri ve yarık lamba muayenesi sırasında elde edilen karakteristik bulgulara dayanılarak konulur. Hastalar genellikle iki taraflı göz yanması, kaşıntı, yabancı cisim hissi ve hafif ışık hassasiyetinden yakınırken, göz kapaklarındaki kabuklanmanın özellikle sabahları kötüleştiği bildirilmektedir; bu durum, gün içinde kötüleşme eğiliminde olan kuru göz sendromu semptomlarından bir ayrım noktasıdır. Fiziksel muayene, göz kapağında kızarıklık ve telanjiektazilerin yanı sıra kirpiklerin dibinde halka şeklinde kolaretler, tıkalı meibomian bezleri ve konjonktival hiperemi gibi bulguları ortaya çıkarır. Özellikle tek taraflı göz kapağı değişiklikleri, kirpik kaybı veya tedaviye dirençli vakalar gibi atipik durumlarda, malign durumları dışlamak amacıyla göz kapağı biyopsisi veya etken organizmayı saptamak için göz kapağı kenarı kültürü gibi ileri araştırmalar gerekli hale gelebilir.
Tedavi
Blefarit, semptomatik kontrolün tedavinin ana temelini oluşturduğu kronik bir bozukluk olarak kabul edilir ve hastaların semptomların hafifletilmesi için sürekli tedaviye ihtiyacı olduğu açıklanmalıdır. Tedavinin birincil ve en temel adımı, meibomian bez salgılarının yumuşamasına ve dışarı atılmasına yardımcı olmak için sıcak kompreslerin uygulanması ve kirpikleri temizlemek amacıyla özel göz kapağı temizleme ürünlerinin kullanılması gibi göz kapağı hijyeni önlemlerinin titizlikle sürdürülmesidir. Altta yatan seboreik dermatit veya akne rosacea gibi ilgili tıbbi durumların yönetimi, blefaritin başarılı bir şekilde kontrol altına alınması için zorunludur. İlk basamak tedavilere rağmen yanıt alınamayan şiddetli vakalarda, duruma göre topikal kortikosteroidler, topikal veya oral antibiyotikler (örneğin eritromisin, basitrasin, azitromisin, doksisiklin) ve Demodex enfeksiyonunun mevcut olduğu durumlarda topikal antiparazitik ajanlar gibi ek tıbbi tedaviler kullanılabilir.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.