Acil servislere başvuran hastalar arasında akrep sokmaları, özellikle Türkiye gibi tropikal özellikler taşıyan iklimlerde ciddi bir sağlık sorunu olarak öne çıkar. Bu vakalar, özellikle çocuklar ve genç erişkinlerde tehlikeli komplikasyonlara yol açabilir. Türkiye’de yaygın olarak görülen akrep türlerinden kara akrep (Androctonus crassicauda) ve sarı akrep (Leiurus quinquestriatus) en sık rastlanan türlerdendir. Bu türlerin sokmaları sonucu gelişen klinik tablolar ve uygun tedavi yaklaşımları üzerinde durulacaktır.
Akrep Sokmalarında Genel Bulgular ve Evreleme
Akrep sokmalarında bulgular lokal ve sistemik olarak iki ana grupta incelenir. Lokal bulgular; sokulan bölgede ağrı, yanma ve parestezi gibi belirtilerle başlar. Ağrı çoğunlukla bölgeseldir; ancak şiddetli vakalarda tüm vücuda yayılabilir. Sistemik bulgular ise akrep türüne göre değişiklik göstermekle birlikte, nörotoksinlerin etkisiyle ciddi kardiyak komplikasyonlara kadar ilerleyebilir. Bu tür vakalarda sempatik sistemin etkilenmesiyle hipertansiyon, taşikardi ve aritmi görülebilir.
Klinik evreleme, hastanın durumuna göre yapılır:
Türkiye’deki Önemli Akrep Türleri ve Zehirleri
Kara Akrep (Androctonus crassicauda)
Türkiye’nin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olan kara akrep, 90-150 mm boylarında siyah veya koyu kahverengi renkte görülür. Nörotoksin içeriği yüksek zehri, sinir uçlarından katekolamin ve asetilkolin salınımını artırarak ciddi toksik etkiler yapar. Bu tür vakalarda çocuklar ve yaşlılar özellikle risk altındadır.
Sarı Akrep (Leiurus quinquestriatus)
Dünyanın en zehirli akrep türlerinden olan sarı akrep, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunur. İnce vücut yapısı ve sarı rengiyle tanınır. Zehri, Na+ kanallarını bloke ederek nörolojik ve kardiyovasküler komplikasyonlara yol açabilir. Bu türün sokması sonucu özellikle çocuklarda ciddi nörotoksik etkiler görülebilir ve acil müdahale gerektirir.
Tedavi Yaklaşımı ve Antivenom Kullanımı
Akrep sokmalarında izlenecek tedavi protokolü, vakaların ciddiyetine göre farklılık gösterir:
Antivenom Kullanımı
Antivenom, yalnızca sistemik bulgular gösteren hastalarda (Evre 2 ve üzeri) önerilir. Çocuk hastalarda antivenom uygulaması önem arz eder. Evre 2 vakalarda bir vial, Evre 3-4 vakalarda ise 1-2 vial uygulanabilir. Antivenom, yaşa ve semptomların şiddetine göre ayarlanmalı, bilinçsiz kullanımdan kaçınılmalıdır.
Kardiyak İzlem ve Destek Tedavileri
Akrep sokması sonrası kardiyak komplikasyon riski göz önünde bulundurulmalıdır. EKG çekilmeli, kardiyak enzim seviyeleri izlenmelidir. Yüksek tansiyon, taşikardi ve sempatik bulgular gösteren hastalarda Prozosin gibi alfa blokerler kullanılarak semptomların şiddeti azaltılabilir. Pulmoner ödem riskini azaltmak için de Prozosin tercih edilebilir.
Ağrı Yönetimi ve Diğer Destek Tedavileri
Ağrıyı yönetmek amacıyla analjezikler kullanılmalı, şiddetli ağrı durumlarında topikal lidokain içeren kremlerle lokal ağrı kontrolü sağlanmalıdır. Ayrıca, konvülziyon riski taşıyan hastalarda Diazepam veya Midazolam uygulanabilir.
Gözlem Süresi ve Taburculuk Kriterleri
Akrep sokmalarında 6-8 saatlik gözlem süresi, toksinlerin vücuda etkisini gözlemlemek adına kritik bir öneme sahiptir. Bu süreçte özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklığı zayıf bireyler sıkı takip edilmelidir. Gözlem sonunda sistemik bulgular gelişmeyen hastalar taburcu edilebilir. Taburculuk için kriterler:
Taburculuk sonrası, hastalara belirtilerin artması durumunda acil servise başvurmaları gerektiği belirtilmelidir.
Akrep sokmalarına yönelik acil servis yaklaşımları, akrep türüne ve toksinlerin özelliklerine göre şekillenmelidir. Kara akrep ve sarı akrep sokmalarının kardiyak ve nörotoksik etkileri dikkate alınarak antivenom kullanımı, kardiyak destek tedavileri ve ağrı yönetimi gibi protokollerle vakaların yönetimi yapılmalıdır.
Uzm. Dr. Ömer Faruk İŞLEYEN