Abdominal Bölme Sendromu

Genel Bakış

Özet

Abdominal bölme sendromu (ACS), 20 mmHg’den yüksek sürekli intra-abdominal basıncın (IAP), yeni organ disfonksiyonu veya yetmezliği ile ilişkili olduğu ciddi bir durumdur. En yaygın nedenleri, 24 saat içinde 5 litreden fazla sıvı veya 10 üniteden fazla kan transfüzyonudur. Klinik belirtiler spesifik değildir ve genellikle geç ortaya çıkar. Tipik bulgular arasında artmış solunum çabası, azalmış idrar çıkışı ve gergin bir karın bulunur. Tanı, risk altındaki hastalarda IAP’nin proaktif izlenmesine bağlıdır. Tıbbi müdahalelerle IAP azaltılabilir, ancak kesin tedavi cerrahi dekompresyondur.

Tanı

  • Belirtiler ve Muayene: Tanının anahtarı, risk altındaki hastalarda IAP’yi erken izlemeye başlamaktır. Başlıca klinik bulgu gergin ve şişkin bir karındır. Diğer belirtiler arasında oligüri (idrar çıkışında azalma), anüriye ilerleme, hipotansiyon ve artmış pik hava yolu basıncı yer alır.
  • Görüntüleme ve Testler:
    • IAP Ölçümü: IAP, mesaneye yerleştirilmiş bir basınç transdüseri kullanılarak ölçülür. Abdominal hipertansiyon, IAP’nin 12 mmHg’den yüksek olmasıyla tanımlanır. IAP 20 mmHg’den yüksek olduğunda, yeni organ yetmezliği veya disfonksiyonu ile birlikte ACS tanısı konur.
    • Radyolojik İncelemeler: Abdominal BT taraması, altta yatan patolojik durumları tanımlamak için kullanılır ve artan basınç nedeniyle karın konturunun ‘daireselleşmesi’ gibi belirtileri ortaya çıkarabilir. Ultrason, intra-abdominal sıvı veya venöz kompresyonu gösterebilir.
    • Laboratuvar Testleri: Böbrek fonksiyonunu izlemek için serum üre ve kreatinin, asit-baz bozukluklarını izlemek için ise arteriyel kan gazı ölçümleri gereklidir.

Tedavi

  • Tıbbi Yönetim: Abdominal hipertansiyon, ACS’ye ilerlemeden önce tespit edilmeli ve tedavi edilmelidir. İlaç dışı tedavi seçenekleri arasında intra-lüminal içeriklerin boşaltılması (örn. nazogastrik tüp), sıvı dengesinin optimize edilmesi (aşırı sıvı resüsitasyonundan kaçınma), doğru vücut pozisyonu (yatak başını <30 dereceye indirme) ve yeterli analjezi bulunur.
  • Cerrahi Dekompresyon: ACS’nin kesin tedavisi, diğer müdahalelerin başarısız olduğu durumlarda uygulanan cerrahi abdominal dekompresyondur. Bu işlem, orta hat laparotomi kesisi ile gerçekleştirilir. Bu işlem sonrasında hastalar, kalıcı bir karın duvarı kapatmasına ihtiyaç duyar. Negatif basınç yara tedavi cihazlarının kullanımı, artan fasya kapatma oranları ve azalan hastanede kalış süreleri ile ilişkilidir.
  • Ek Tedaviler: Gerekirse nöromüsküler blokaj, abdominal kasların gevşetilmesi için son çare olarak kullanılabilir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda diyaliz veya hemofiltrasyon düşünülebilir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.