Popliteal Kist

Genel Bakış

Özet

Popliteal kist, diz ekleminin posterioründe yarı membranöz kas ile medial gastroknemius arasında sinovyal sıvı birikmesi sonucu oluşan bir sinovyal kistik lezyondur. Genellikle artan intraartiküler sinovyal basınç ve zayıf dış anatomik destek bulunan bölgede sinovyal kapsülün balonlaşmasıyla meydana gelir. Klinik spektrum asemptomatik olgulardan arka diz veya posteromedial baldırda şişlik ve ağrıya kadar değişir; bazı hastalarda kist yırtılması şiddetli ağrı, baldır şişliği ve ekimoz ile sonuçlanır. Popliteal kistler sıkça artrit, menisküs yırtığı veya diğer intraartiküler diz patolojileri ile ilişkilidir ve yaşla birlikte prevalansları artar. Çoğu vaka konservatif yaklaşımla yönetilirken, kalıcı semptomlu, büyük veya tekrarlayan kistler için perkütan girişimler veya cerrahi seçenekler gündeme gelir.

Tanı

Tanı ayrıntılı anamnez ve fizik muayene ile başlar; dizde travma, artrit öyküsü veya DVT benzeri semptomlar sorgulanır. Muayenede ayakta dururken dizin arkasında palpabl yumuşak bir kitle görülebilir; kistler genellikle zaman içinde büyüyüp küçülebilir ve büyük veya yırtılmış kistler baldır hassasiyeti oluşturabilir. İlk ileri görüntüleme testi olarak uzvun duplex ultrasonografisi önerilir çünkü kisti doğrulamak ve derin ven trombozu, hematom, vasküler anevrizma veya yumuşak doku kitleleri gibi ayırıcı tanıları dışlamak için uygundur. Ultrason negatif veya daha fazla değerlendirme gerektiğinde manyetik rezonans görüntüleme (MRI) tercih edilir; bilgisayarlı tomografi (BT) MRI kontrendike hastalarda alternatif sunar. Basit diz röntgenleri eklem patolojileri, osteoartrit veya serbest cisimlerin varlığını göstermek amacıyla kullanılabilir. Tanının yönlendirilmesi sırasında operatör bağımlılığı olan testlerin sınırlılıkları dikkate alınır ve tespit edilen bir kistin altında yatan intraartiküler nedenler araştırılmalıdır.

Tedavi

Semptom vermeyen popliteal kistler için tedavi gerekli değildir; izlem ya da altta yatan diz patolojisinin değerlendirilmesi yeterli olabilir. Semptomatik hastalarda ilk yaklaşım konservatif tedavidir: dinlenme, fizyoterapi ve analjezikler (parasetamol, aspirin) ile gerekirse NSAID kullanımı. Konservatif yöntemlere yanıt vermeyen veya altta yatan intraartiküler patoloji saptanan vakalarda öncelik altta yatan nedenin düzeltilmesidir; menisküs yırtığı, kondral lezyon veya artrit uygun ortopedik değerlendirme ve gerekirse artroskopik girişimle tedavi edilir. Dizde effüzyon varsa ultrason rehberliğinde eklem aspirasyonu ve intraartiküler kortikosteroid enjeksiyonu semptomatik rahatlama sağlayabilir. Direk kist aspirasyonu ve ultrason rehberliğinde fenestrasyon + enjeksiyon teknikleri kortikosteroid ile kombinasyon halinde makul yanıt gösterir ancak nüks riski vardır. Büyük ve inatçı kistler için cerrahi seçenekler mevcuttur; artroskopik sinovektomi ve kistin ekleme drenajını kolaylaştıracak kapsül onarım veya kapsüloplasti gibi yöntemler eksizyonun yüksek nüks oranına kıyasla daha avantajlıdır. Perkütan skleroterapi (etanol veya sodyum morruat gibi) küçük serilerde başarılı sonuçlar bildirilmiş olup standart bakım olarak kabul edilmemektedir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.