Romatoid Artrit Kronik

Genel Bakış

Özet

Romatoid artrit kronik, sistemik bir otoimmün hastalık olup eklemlerde simetrik, inflamatuar ve ilerleyici bir tutulum gösterir; hastalık başlangıcında sinovyal hücre proliferasyonu, pannus oluşumu ve eklem kıkırdağı ile subkondral kemiğin tahribatı izlenir ve zamanla fonksiyonel kayıp, deformite ve sistemik komplikasyonlara yol açar. Hastalık spektrumu akut inflamatuar alevlenmelerle kronik düşük dereceli inflamasyon arasında değişir; erken dönemde agresif tedavi ve hedefe yönelik kontrol ile yapısal hasarın önlenmesi ve yaşam kalitesinin korunması sağlanabilir. Tedavi yaklaşımı hastanın hastalık aktivitesi, komorbiditeleri, tedavi yanıtı ve güvenlik profiline göre bireyselleştirilir; başlangıçta kısa süreli glukokortikoid ile semptom kontrolü sağlanarak hastalık modifiye edici antiromatizmal ilaçlarla (DMARD) erken hedeflenmiş remisyona ulaşılmaya çalışılır. İzlem; klinik skorlar, inflamasyon belirteçleri ve periyodik imagingsel değerlendirmeler ile kombinlenir; çok disiplinli bakım, fizik tedavi ve rehabilitasyonla birlikte kardiyovasküler risk yönetimi, osteoporoz profili ve infeksiyon riski gibi sistemik değerlendirmeler düzenli olarak yapılmalıdır.

Tanı

Tanı, klinik değerlendirme, laboratuvar verileri ve görüntüleme bulgularının bir araya getirilmesiyle konur; tipik olarak simetrik küçük eklem poliartriti, sabah tutukluğu ve eklem hassasiyeti temel bulgulardır. Serolojik testlerde pozitif romatoid faktör ve/veya anti-CCP antikoru, inflamatuar belirteçlerin yükselmesi ve röntgen/USG/MRG’de sinovit, erozyon veya pannus gösterimi tanıyı destekler. Tanıda erken saptama hedeflenir; erken dönemde etkin DMARD başlanması uzun vadeli radiografik progresyonu ve fonksiyonel bozulmayı azaltır. Tanı koyarken ayrıntılı öykü, sistemik semptomların sorgulanması ve diğer inflamatuar veya infeksiyöz artritlerden ayırıcı tanı önemlidir.

Tedavi

Tedavi çok katmanlı ve hedef odaklıdır; amaç minimal hastalık aktivitesi veya remisyon sağlamak, yapısal hasarı önlemek ve fonksiyonu korumaktır. İlk basamakta metotreksat gibi klasik DMARD’lar tercih edilir; yetersiz yanıt durumunda biyolojik ajanlar (TNF inhibitörleri, IL-6 antagonistleri, B hücre deplesyonu, T hücre costimulasyon inhibitörleri) veya JAK inhibitörleri gibi hedefe yönelik küçük moleküller eklenir. Akut semptomlar için kısa süreli düşük doz glukokortikoidler kullanılabilir; NSAID’ler ağrı kontrolüne yardımcı olur ancak hastalık progresyonunu etkilemez. Tedavi planı düzenli izlem ve güvenlik taramaları ile güncellenir; hepatotoksisite, hematolojik yan etkiler, enfeksiyon riski ve aşı gereksinimleri yönetimde göz önünde bulundurulur. Rehabilitasyon, ortopedik girişimler gerektiğinde cerrahi ve hasta eğitimi multidisipliner yaklaşımın ayrılmaz parçalarıdır.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.