Septik Artrit

Genel Bakış

Özet

Septik artrit, bir veya daha fazla eklemin patojenik mikroorganizmalarla inokülasyonu sonucu ortaya çıkan, etkilenen eklemde sıcaklık artışı, şişlik, şiddetli ağrı ve belirgin hareket kısıtlılığı ile karakterize akut bir enfeksiyondur. Hastalar genellikle iki haftadan kısa sürede başvurur; ancak düşük virülanslı mikroorganizmalar, tüberküloz veya protez ilişkili enfeksiyonlarda daha sinsi başlangıç görülebilir. Tanı ve tedavide gecikme kalıcı eklem hasarı, ciddi morbidite ve mortalite riskini artırır. Başlıca etkenler Staphylococcus aureus ve streptokoklardır; gonokokkal, gram-negatif ve nadiren anaerobik etkenler spesifik risk gruplarında görülür. Klinik şüphe varlığında eklem aspirasyonu, kan kültürleri ve uygun görüntüleme ile eşzamanlı olarak ampirik intravenöz antibiyotik başlanması gereklidir; ardından mikrobiyoloji sonuçlarına göre tedavi daraltılır. Eklemi gerektiği kadar sık tamamen boşaltmak terapötik ve ağrı giderici bir müdahaledir. İntravenöz tedavi genellikle 2 hafta, ardından oral tedaviyle toplam yaklaşım yaklaşık 6 haftayı kapsayacak şekilde düzenlenir, fakat ajan ve hasta özelliklerine göre uyarlanır.

Tanı

Septik artrit tanısı klinik şüphe temelinde konulur; ateş olmayabilir. Kesin tanı için sinovyal sıvı mikroskopi, Gram boyası, WBC sayımı, kristal muayenesi ve kültürler gereklidir. Sinovyal sıvıdaki yüksek WBC (>50.000–100.000/mm3) ve yüksek nötrofil oranı enfeksiyon olasılığını artırır ancak kristal artrit ile örtüşebilir. Kan kültürleri hastaların önemli bir kısmında pozitiftir ve tanıya yardımcı olur. CRP, ESR ve WBC tanıda ve tedavi yanıtının izlenmesinde yardımcıdır; prokalsitonin bakteriyel etiyolojide destekleyici olmakla birlikte rutin tanı testi değildir. Gonokok veya Borrelia şüphesinde PCR ve seroloji ek testler olarak kullanılabilir. Kalça gibi erişimi zor eklemlerde ultrason rehberliğinde aspirasyon gerekir; protez eklemler her zaman ortopedi uzmanına yönlendirilmelidir. Rutin MRI yalnızca osteomiyelit şüphesinde gereklidir.

Tedavi

Tedavi acildir: sistemik bulgular veya sepsis şüphesi varsa yerel sepsis protokolleri uygulanır ve kıdemli klinik görüş sağlanır. Tanısal örnekler alındıktan hemen sonra ampirik intravenöz antibiyotik başlanır; seçim yerel patojen dağılımı, hasta demografisi ve risk faktörlerine göre yapılır (ör. flukloksasilin/stafilokoklar; sefalosporinler gram-negatif riskte; seftriakson gonokok şüphesinde; MRSA riskinde vankomisin eklenmesi). Mikrobiyoloji sonuçları geldikçe tedavi hedefe yönlendirilir. Eklemi gerektiği kadar sık kuruluğa dek aspirasyonla boşaltmak temel tedavidir; pusu veya yetersiz boşaltma durumunda artroskopik ya da cerrahi yıkanma ve debridman gerekebilir. Ağrı yönetiminde parasetamol ve gerektiğinde dikkatle NSAID’ler kullanılır. İntravenöz tedaviye tipik olarak 2 hafta devam edilir, ardından yeterli oral biyoyararlanıma sahip eşdeğer bir ajanla 4 hafta daha devam edilerek toplam 6 haftaya ulaşılabilir; bazı olgularda daha kısa veya uzun süreler uygun olabilir. Tedavi başarısı izlenirken seri CRP/ESR/WBC ve klinik değerlendirme kullanılır.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.