Özet
Sialadenit, en sık parotis ve submandibular bezleri etkileyen bir veya birkaç büyük tükürük bezinin inflamasyonu ve şişmesidir. Hastalık akut supüratif enfeksiyon, mekanik obstrüksiyon (sialolit), kronik tekrarlayan inflamasyon, otoimmün süreçler (örneğin Sjögren sendromu) veya IgG4 ilişkili fibro-inflamatuar hastalık gibi farklı patofizyolojik mekanizmalarla ortaya çıkar. Akut bakteriyel formlar genellikle ateş, hızlı başlayan ağrı ve hassasiyet ile seyrederken; obstrüktif ataklar yemekle ilişkili, episodik ağrı ve şişlik verir. Kronik ve sklerozan formlar daha sinsi, ağrısız kitle benzeri büyümeler oluşturabilir ve tümörlerle karışabilir; bu durumda biyopsi ve görüntüleme tanıda önem taşır. Hava yolu sıkışması alt çene ve dil altı bezlerinin belirgin şişmesinde nadiren görülebilen, ancak acil müdahale gerektiren bir komplikasyondur.
Tanı
Tanı klinik değerlendirme ile başlar; hastanın öyküsünde cerrahi sonrası immobilizasyon, dehidrasyon, xerostomik ilaç kullanımı, yemekle ilişkili ataklar veya otoimmün hastalık hikâyesi yönlendiricidir. Fizik muayenede parotis veya submandibular bölgedeki ağrılı şişlikler, kulak memesinde dışa kayma, kanal orifislerinden purulent akıntı veya kanal palpasyonunda sertleşme saptanabilir. Tanıda laboratuvar ve görüntüleme birlikte kullanılmalıdır: tükürük kanalından alınan eksudatın kültürü ve duyarlılığı, tam kan sayımı, ateşli olgularda kan kültürleri, düz diş radyografileri sialolit şüphesinde ilk adım, negatif veya şüpheli olgularda BT; abse şüphesinde ultrasonografi; kanal lezyonları veya striktür değerlendirmesinde MR sialografisi veya dijital sialografi; işlevsel değerlendirme gerektiğinde Tc-99m sintigrafi; kronik, şüpheli neoplazik veya sklerozan lezyonlarda ince iğne aspirasyon veya doku biyopsisi uygundur. Otoimmün araştırma için SSA/anti-Ro ve SSB/anti-La ile antinükleer antikor ve romatoid faktör testleri yapılır; IgG4 ilişkili hastalıkta serum IgG4 düzeyi ve histopatolojik değerlendirmenin önemi vardır.
Tedavi
Tedavi etyolojiye ve sunuma göre yapılır. Temel yaklaşım konservatif önlemler; yeterli hidrasyon, analjezi (NSAID), tükürük akışını teşvik eden sialogoglar, düzenli nazik bez masajı ve ağız hijyenidir. Akut bakteriyel sialadenitte ampirik geniş spektrumlu antibiyotikler başlanır; ciddi vakalarda ilk 48 saat parenteral antibiyotik ve gerektiğinde intravenöz sıvı uygulanır, kültür sonuçlarına göre düzenleme yapılır. Abse varsa cerrahi drenaj gerekir. Obstrüktif sialadenitte taş pozisyonuna göre sialendoskopi, kanal insizyonu ve direkt taş çıkarma veya ESWL gibi bez koruyucu girişimler tercih edilir. Kronik tekrarlayan ve semptomatik sklerozan formlarda semptomatik tedavi başarısız ise cerrahi eksizyon düşünülür. Otoimmün sialadenitte sistemik hastalığın medikal tedavisi (örneğin kortikosteroid, immün baskılama) ve ağız kuruluğu yönetimi ön plandadır. Kortikosteroidler yumuşak doku şişkinliğini azaltmada ek yarar sağlayabilir; florokinolonlar ciddi yan etkileri nedeniyle seçilmiş durumlarla sınırlandırılmalıdır.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.