Tendinopati

Genel Bakış

Özet

Tendinopati, ağrı, şişlik ve bozulmuş fonksiyonla birlikte tendon dokusunda gelişen kronik dejeneratif değişiklikleri tanımlayan geniş bir klinik sendromdur; sık görülen yerleşim alanları rotator manşet, lateral ve medial epikondil, patellar ve kuadriseps tendonları ile Achilles tendondur. Hastalar genellikle aktiviteyle artan, ısınmayla azabilen veya aktivite sonrasında süren ağrıdan yakınır; muayenede etkilenmiş tendon üzerinde fokal hassasiyet ve dirençli hareketlerle ağrının yeniden üretilebilmesi belirgindir. Tendon patolojisi tekrarlayan mekanik yüklenme ile tetiklenen başarısız iyileşme sürecine bağlıdır; bu süreçte kollajen yapısında bozulma, tip III kollajen artışı, proteoglikan birikimi ve neovaskülarizasyon gözlenir. Tedavi öncelikle göreceli dinlenme, aktivite modifikasyonu ve fizyoterapi temelli yükleme programlarıdır; dirençli vakalarda ESWT, ultrason rehberliğinde invaziv prosedürler veya biyolojik enjeksiyonlar düşünülebilir ve konservatif yaklaşımlara yanıt verenlerin çoğu cerrahiye gerek kalmadan iyileşir.

Tanı

Tendinopatinin tanısında temel araç dikkatli klinik değerlendirme ve ilgili tendonun palpasyonudur; iyi lokalize hassasiyet, aktiviteyle ilişkili ağrı ve belirli özel testlerle ağrının yeniden üretilmesi tanıyı destekler. Görüntüleme genellikle tanı için gerekli değildir ancak karmaşık veya tedaviye dirençli olgularda ultrason veya manyetik rezonans görüntüleme kullanılabilir; ultrason hızlı ve ekonomik olsa da operatöre bağımlıdır ve dejeneratif değişiklikleri hipoekoik alanlar ve kalınlaşma şeklinde gösterebilir; MRI tendon kalınlaşması ve orta sinyal yoğunluğu ile çevre dokuların değerlendirilmesine olanak verir. Basit röntgen, kalsifikasyon varlığını saptamada yardımcıdır. Tanıda öyküde aşırı kullanım riskleri, insidörel başlangıç ve fonksiyonel kısıtlanma önem taşır; ayırıcı tanılar arasında rotator manşet yırtığı, bursitler, apofizyal hastalıklar ve tendonu taklit eden diğer patolojiler yer alır.

Tedavi

Tedavinin amacı ağrıyı azaltmak, tendonun iyileşmesini desteklemek ve hastayı güvenle aktiviteye döndürmektir. İlk basamak olarak göreceli dinlenme ve aktivite modifikasyonu ile birlikte akut ağrı için lokal önlemler uygulanır; buz ve kısa süreli NSAID kullanımı ağrıyı kırmaya yardımcı olabilir. Temel konservatif yaklaşım yapılandırılmış fizyoterapi programlarıdır; başlangıçta esneme ile hareket açıklığının korunması ve kademeli olarak eklem stabilitesi ile rotator manşet veya ilgili kas grubunun güçlendirilmesine geçilmesi; eksantrik yükleme egzersizleri birçok lokalizasyonda etkinliği kanıtlanmış temel bileşendir. İlave modaliteler arasında düşük risk profili ile ultrason, iyontoforez ve LLLT yer alır; topikal nitrogliserin bazen kronik tendinopatide orta vadeli iyileşme sağlar. İntervansiyonel seçenekler dirençli vakalarda düşünülür; ultrason rehberliğinde tenotomi, sklerozan enjeksiyonlar ve ESWT gibi minimal invaziv yöntemler belirli alt gruplarda fayda sağlayabilir. PRP ve diğer hücre bazlı tedavilerin etkinliği heterojen sonuçlar verdiğinden seçilmiş dirençli olgularda değerlendirilir. Cerrahi, uygun ve yeterli süreli konservatif tedaviye (genellikle 6 ila 12 ay) rağmen devam eden semptomlarda veya tam tendon yırtığı kanıtı bulunduğunda düşünülür; artroskopik teknikler güncel uygulamada yaygındır.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.