Tip 1 Diyabet

Genel Bakış

Özet

Tip 1 diyabet mutlak insülin eksikliği ile karakterize, otoimmün mekanizmalarla sıklıkla pankreatik β hücrelerinin yıkımına bağlı bir metabolik hastalıktır; akut olarak poliüri, polidipsi, kilo kaybı, halsizlik ve bazen diyabetik ketoasidoz ile başvurulur ve uzun dönemde sıkı glisemik kontrol mikro- ve makrovasküler komplikasyon riskini azaltır.

Tanı

Tanı klinik bulgu ve laboratuvar verilerinin birleşimine dayanır; semptomatik hastalarda rastgele plazma glukozu 11.1 mmol/L veya açlık plazma glukozu ≥7.0 mmol/L, 2 saatlik OGTT ≥11.1 mmol/L veya HbA1c ≥48 mmol/mol değerleri tanıyı destekler; çocuklarda tip 1 diyabet öncelikli kabul edilir, erişkinlerde özellikle ketozis, hızlı kilo kaybı, genç yaş ve düşük BMI özellikleri tanıda yol göstericidir. Otoantikorlar (GAD, IA-2, insulin ve ZnT8) ve C-peptid ölçümleri gerekli durumlarda sınıflandırmayı netleştirir; otoantikorların pozitifliği otoimmün β hücre yıkımını gösterir ve düşük/tespit edilemeyen C-peptid β hücre fonksiyon kaybına işaret eder.

Tedavi

Tedavinin temel taşı yaşamı tehdit eden diyabetik ketoasidozu önleyen ve kronik komplikasyonları azaltmayı hedefleyen insülindir; yoğun bazal-bolus rejimleri veya sürekli subkutan insülin infüzyonu (pompa) ile fizyolojik insülin replasmanı sağlanır, başlangıç dozları erişkinlerde 0.2–0.4 ünite/kg/gün, çocuklarda 0.5–1.0 ünite/kg/gün arasında kişiye göre ayarlanır ve toplam dozun yarısı bazal, yarısı bolus olarak planlanır. Eğitim, karbonhidrat sayımı, glukoz ve keton izleme, egzersiz planlaması, hipoglisemi yönetimi ve hasta-gün kuralları tedavinin ayrılmaz parçalarıdır; seçilmiş yetişkinlerde insüline ek metformin veya bazı bölgelerde onaylı adjuvan ajanlar düşünülebilir, gebelik döneminde yoğun insülin tedavisi, sık izlem ve gerektiğinde sürekli glukoz izlemesi önerilir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.