Özet
İdrar yolu enfeksiyonları çocuklarda sık görülen bakteriyel enfeksiyonlardır ve sunumları yaşa göre değişir; yenidoğanlar ve küçük bebeklerde belirtiler genellikle spesifik olmayan ateş, huzursuzluk, kusma veya yetersiz beslenme gibi bulgular şeklindedir, daha büyük çocuklarda ise disüri, sık idrara çıkma, aciliyet, kötü kokulu idrar ve bazen gross hematuri görülürken üst üriner sistem tutulumu (piyelonefrit) ateş, yan ağrısı ve kusma ile karakterizedir. Tanı hızlı ve doğru idrar örneği alımı ile konur; dipstick testi ve mikroskopi piyüri veya bakteriyuri göstergesi olup pozitif bulunan örnekler kültüre gönderilmeli, kültür ve antibiyogram sonuçlarına göre tedavi spektrumunu daraltacak şekilde uyarlanmalıdır. Tekrarlayan veya atipik olgular anatomik veya fonksiyonel anormalliklerle ilişkilendirilebildiğinden, bu çocukların uygun görüntüleme ve daha ileri değerlendirmeyle altta yatan neden açısından incelenmesi gerekir; etkin akut tedavi ve gerekli durumlarda profilaksi ile renal skarlaşma riskinin azaltılması amaçlanır. Antibiyotik seçimi ve tedavi süresi hastanın yaşı, hastalığın şiddeti, lokal direnç desenleri ve önceki antibiyotik maruziyetleri göz önünde bulundurularak belirlenir.
Tanı
Tanı semptomların dikkatli değerlendirilmesi, uygun şekilde alınmış idrar örneğinin dipstick ve mikroskopik incelemesi ile başlar; lökosit esteraz veya nitrit pozitifliği anlamlıdır ve pozitiflik kültürle doğrulanmalıdır. Mikroskopide piyüri ve/veya bakteriyuri güçlü tanısal işaretlerdir; kültürde temiz orta akım örneklerinde >1.000–10.000 cfu/mL, kateterize örneklerde >10.000 cfu/mL ve suprapubik aspiratta herhangi bir büyüme patolojik kabul edilir. Yenidoğanlar ve sistemik olarak hasta çocuklarda kan kültürleri ve ek laboratuvar testleri (tam kan sayımı, inflamatuar belirteçler, böbrek fonksiyon testleri) gereklidir; tekrarlayan, atipik veya komplike olgularda renal ultrason, VCUG ile VUR değerlendirmesi ve DMSA sintigrafisi ile böbrek skarlarının değerlendirilmesi planlanır. Tanı koyarken idrar örnekleme tekniği önemlidir; torba örnekleri kültür için uygun değildir ve yanlış pozitif sonuçlara yol açar, bu nedenle temiz yakalama, kateterizasyon veya suprapubik aspirasyon tercih edilir.
Tedavi
Tedavi ampirik olarak hastanın yaşı, klinik durumu ve lokal direnç paterni göz önünde bulundurularak başlatılır ve kültür sonuçları geldikten sonra duyarlılığa göre daraltılır; basit, komplike olmayan alt tract enfeksiyonlarında oral sefiksim, amoksisilin-klavulanat, trimetoprim veya nitrofurantoin gibi ajanlar kullanılırken sistemik veya komplikasyon riski yüksek olgularda parenteral ampisilin artı gentamisin veya üçüncü nesil sefalosporinler tercih edilir. Yenidoğanlar ve 2 aya kadar olan bebekler yüksek riskli kabul edilir; bu yaş grubunda hastanede değerlendirme, çoğunlukla ampirik parenteral antibiyotik ve yakın takip gerekir. Tedavi süreleri genellikle 7–14 gündür, basit olgularda eşdeğer etkinlik gösteren kısa süreli rejimler değerlendirilmişse de klinik duruma göre 3–10 günlük seçenekler uygulanabilir. Tekrarlayan UTI varlığında profilaktik düşük doz antibiyotikler (örneğin nitrofurantoin veya trimetoprim) kısa dönemlerde düşünülürken mesane-bağırsak disfonksiyonunun düzeltilmesi, gerekli görülen görüntüleme ve ürolojik yönlendirme tedavi planının ayrılmaz parçasıdır. Multidrug-resistant patojenler veya özel anatomik sorunlar varlığında daha geniş spektruma sahip ajanlar, aminoglikozidler veya uygun durumlarda florokinolonlar uzman yönlendirmesiyle kullanılabilir; florokinolonların potansiyel ciddi yan etkileri nedeniyle kullanımları sınırlıdır ve dikkatle değerlendirilmelidir.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.