Kadınlarda Üriner Trakt Enfeksiyonları

Genel Bakış

Özet

Üriner trakt enfeksiyonları kadınlarda sık görülen, idrar yolu bakterilerinin mesane veya üst idrar yollarına invazyonu ile ortaya çıkan klinik durumları kapsar ve semptom spektrumu asimptomatik bakteriyuriden komplike pyelonefrite kadar uzanır; enfeksiyonun sunumu yaş, gebelik durumu, altta yatan komorbiditeler ve daha önce geçirilmiş üriner girişimler gibi faktörlere göre farklılık gösterir. Tanıda tipik olarak idrar yolu semptomları olan disüri, pollakiüri, nokturi, suprapubik ağrı ve yeni başlayan üriner yoğunluk artışı gözlenir; ateş, yan ağrısı, bulantı-kusma ve sistemik belirtiler üst üriner sistem tutulumunu ve daha ciddi sepsisi düşündürür. Tedavi stratejisi hastanın klinik durumu, komplikasyon varlığı, asemptomatik/simptomatik ayrımı, hamilelik durumu, antibiyotik direnci profili ve önceki tedavi öyküsüne göre belirlenir; kısa süreli oral antibiyotik rejimleri, semptomatik destek ve komplike olgularda parenteral tedavi ve uzatılmış kürler uygun şekilde uygulanır. Enfeksiyonların yeniden görülmesini azaltmak için hasta eğitimi, uygun hijyen, risk faktörlerinin düzeltilmesi ve gerekliyse profilaktik antibiyotikler veya non-antibiyotik önlemler planlanır.

Tanı

Tanı klinik bulguların dikkatli değerlendirilmesi ile başlar; idrar semptomlarının varlığı ve niteliği, ateş veya sistemik tutulum bulguları değerlendirilir. Laboratuvar olarak idrar analizinde pürüli, lökosit esterase pozitifliği veya nitrit pozitifliği, mikroskopide lökositoz ve bakteri varlığı, kültürde ise tek patojenin yüksek kolonizasyon sayısı (genellikle ≥10^5 CFU/mL klasik eşik ancak semptomatik kadınlarda daha düşük eşikler de geçerli kabul edilir) tanısal destek sağlar. Özellikle komplike veya tekrarlayan olgularda, idrar kültürü ve antibiyograma dayalı hedefe yönelik tedavi esastır. Gebelik, diyabet, anatomik veya fonksiyonel anormallikler, immünsüpresyon, taş hastalığı veya kateter varlığı gibi durumlarda kültür rutin olarak istenir ve görüntüleme yöntemleri ile ileri değerlendirme daha erken devreye girer. Tanıda anamnez ve fizik muayene, idrar örneğinin doğru toplanması, hızlı tanı testleri ve seçici durumlarda görüntüleme ve ileri laboratuvar testleri birlikte kullanılır.

Tedavi

Tedavi, semptomların şiddetine, komplike olup olmamasına, hastanın hamilelik durumuna, ilaç alerjilerine ve bölgesel antibiyotik direnç profillerine göre kişiselleştirilir; basit akut sistitli, sağlıklı premenopozal kadınlarda tedavi süresi genellikle 3 günden 7 güne kadar kısa oral antibiyotik kürleri ile sınırlıdır. Semptomatik destek olarak analjezi, sıvı alımı ve mesane irritanlarından kaçınma önerilir. Komplike UTI veya pyelonefrit varlığında ilk adım hastanın hemodinamik stabilitesini değerlendirmek, oral alımın mümkün olmadığı veya şiddetli sistemik belirtiler varsa intravenöz antibiyotik başlamak ve daha sonra kültür sonuçlarına göre tedaviyi daraltmaktır. Tekrarlayan enfeksiyonlarda altta yatan predispozan faktörler araştırılır, gerektiğinde profilaksi (ara dönem düşük doz antibiyotik, postkoital profilaksi gibi) veya davranışsal önlemler planlanır. Hamile kadınlarda enfeksiyonların erken ve agresif tedavisi maternal ve fetal komplikasyonları önlemek açısından önem taşır ve güvenli antibiyotik tercihleri öne çıkar.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.