Özet
Diyabetik olmayan hipoglisemi tipik olarak bulantı, kafa karışıklığı, titreme, terleme, çarpıntı veya açlık gibi semptomlarla ortaya çıkabilir. Hastalar belirsiz bir klinik öykü ile başvurabilir. Klinik olarak anlamlı hipoglisemi tanısı için, eşlik eden semptomlarla birlikte kan glukozunun 3.3 mmol/L (60 mg/dL) altında olarak belgelenmesi kritik öneme sahiptir. Dikkate alınması gereken önemli nedenler arasında insülin veya sülfonilüre kullanımına bağlı iatrojenik veya yapay hipoglisemi bulunmaktadır. Diğer yaygın bir neden ise fizyolojik reaktif hipoglisemidir. Ancak, en çok endişe verici nedenler insülinoma ve tümörle ilişkili hipoglisemidir. İnsülinoma için önerilen tedavi cerrahi eksizyondur.
Tanı
Yetişkinlerde klinik olarak anlamlı hipoglisemi tanısı, serum glukoz konsantrasyonu düşük (3.3 mmol/L [60 mg/dL] altında) olduğunda ve sempatoadrenal ya da nöroglişopenik semptomlar mevcut olduğunda konur. Bu durum, hipoglisemik semptomlar, eşlik eden düşük serum glukoz konsantrasyonu ve serum glukoz konsantrasyonunun normal seviyeye yükseltilmesinden sonra semptomların çözülmesi ile Whipple üçlüsünün kurulmasıyla doğrulanır. Kan glukoz konsantrasyonu 2.8 mmol/L (50 mg/dL) altında ise, serum insülin, C-peptid, proinsülin, etanol, beta-hidroksibutirat, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri ve insülin sekretagogları (sülfonilüreler) seviyeleri dahil olmak üzere ek testler hemen yapılmalıdır. Eğer hipoglisemik semptomlar mevcutsa ancak kan glukoz konsantrasyonu 2.8 mmol/L (50 mg/dL) üzerinde ise, hasta 48-72 saatlik bir açlık için yatırılabilir.
Tedavi
Tüm yetişkin hastalar, altta yatan durum için kesin tedavi beklerken glukoz ve/veya glukagon ile destekleyici bakıma ihtiyaç duyabilir. Reaktif hipoglisemisi olan hastalar genellikle diyet değişiklikleriyle başarılı bir şekilde tedavi edilir. Diyet, pankreastan insülin salgısındaki büyük dalgalanmaları önlemek için protein açısından zengin ve karbonhidrat açısından düşük olmalı, sık ama daha küçük öğünlerle beslenilmelidir. İnsülinoma için cerrahi eksizyon önerilmektedir. Cerrahi aday olmayan veya cerrahinin başarısız olduğu hastalar için, diazoksit, oktreotid veya streptozosin gibi farmakolojik tedavi hipoglisemiyi kontrol etme derecesi sunabilir. IGF-II hipersekresyonu olan hasta, rahatsız edici kütlenin çıkarılması için bir cerraha yönlendirilmelidir. Böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, sepsis veya diğer endokrinopatilerde tedavi, altta yatan organ disfonksiyonunun yönetimine ve glukoz infüzyonu ile destekleyici bakıma odaklanmalıdır.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.