Özet
Serebral arteriovenöz malformasyonlar (AVM’ler), yaşla birlikte büyüme eğilimi gösteren doğuştan gelen vasküler lezyonlardır. Bu lezyonlar en yaygın olarak intrakraniyal kanama ile ortaya çıkmaktadır ve vakaların büyük bir yüzdesi (%40 ile %70) bu şekilde başvurur. AVM yırtılma riskinin kesin olarak azaltılması, ancak malformasyonun intrakraniyal dolaşımdan tamamen dışlanması ile mümkündür, bu nedenle kesin tedavi seçenekleri cerrahi eksizyon ve stereotaktik radyocerrahidir; endovasküler embolizasyon ise genellikle yardımcı bir yöntem olarak kullanılır. Tedaviye ilişkin yönetim kararları, hastanın yaşam boyu taşıdığı kanama riski ile uygulanacak tedavinin getirdiği morbidite riski dikkatlice karşılaştırılarak son derece bireyselleştirilmiş bir yaklaşımla alınır.
Tanı
Serebral AVM’ler, serebral arterler ve venler arasında doğrudan bağlantılar oluşturan doğuştan vasküler lezyonlar olarak tanımlanır. AVM’nin en sık rastlanan klinik sunumları intrakraniyal kanama ve nöbetlerdir; nöbetler hastaların yaklaşık %20 ile %30’unda görülmektedir. Tanı genellikle başka bir klinik durum için, örneğin intrakraniyal kanama veya nöbet için yapılan tanısal çalışmalar sırasında konur. İlk araştırmada, kanamayı doğrulamak veya dışlamak için beyin bilgisayarlı tomografisi (BT) taraması kullanılır, bu taramada AVM’ler kalsifikasyon (vakaların %25-30’unda), ödem ve kütle etkisi ile karışık yoğunluk alanları olarak görülebilir. BT taraması negatifse veya AVM’yi düşündüren semptomlar varsa, çevredeki yapıları daha iyi görselleştiren ve AVM’leri %89 hassasiyetle tespit eden manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile daha ileri değerlendirme yapılmalıdır.
Tedavi
Arteriovenöz malformasyon (AVM) yırtılma riskinin sadece AVM’nin intrakraniyal dolaşımdan tamamen dışlanmasıyla azaltılabileceği kabul edildiğinden, yönetim kararları kanama ve tedavi riskleri arasındaki yaşam boyu denge ışığında bireyselleştirilir. Kesin tedavi seçenekleri arasında cerrahi eksizyon ve stereotaktik radyocerrahi (SRS) yer almaktadır. Endovasküler embolizasyon, genellikle cerrahi eksizyon veya SRS öncesinde çok modlu bir yaklaşımın parçası olarak kullanılır, ancak yeni teknikler ortaya çıkmaktadır. Özellikle yırtılmamış AVM’ler için invaziv tedavinin faydası tartışmalı olup, bazı hastalar için tedavi risklerinin yırtılma riskini aşabileceği düşünülmektedir.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.