Kriptorşidizm

Genel Bakış

Özet

Kriptorşidizm tanısı, bir veya her iki testisin skrotum torbasının bağımlı kısmında bulunmadığının fizik muayene ile saptanmasıyla konulmaktadır. Kriptorşid testislerin yaklaşık olarak yüzde yetmişi inguinal kanalda veya skrotumun üst kısmında hissedilebilirken, geriye kalan yüzde otuzluk kısmı hissedilememektedir; bu durum karın içi yerleşim, testiküler nubbin (kalıntı) veya anorşi (testis yokluğu) olasılıklarını işaret etmektedir. Testisleri altı ay boyunca inmemiş kalan bebeklerde kendiliğinden inme ihtimali düşük olduğundan, uzmana yönlendirmenin altı ay düzeltilmiş gebelik yaşı itibarıyla yapılması ve cerrahi düzeltmenin bir yıl içinde tamamlanması önerilmektedir. Tedavinin eksikliği veya ertelenmesi, testis kanseri riskini artırması ve etkilenen testiste doğurganlık potansiyelini düşürmesi nedeniyle önemli riskler taşımaktadır. Ayrıca, çift taraflı kriptorşidizm vakaları, cinsiyet gelişiminde farklılık (DSD) ihtimalinin araştırılması amacıyla biyokimyasal ve karyotip incelemesi yapılmak üzere derhal bir uzmana yönlendirilmelidir.

Tanı

Kriptorşidizm tanısı genellikle karakteristik muayene bulguları ve öykü ile yeterince konulabilmekte olup, başlangıç değerlendirmesi için laboratuvar testleri veya görüntüleme yöntemleri rutin olarak gerekli görülmemektedir. Tanısal süreçte öykü alınırken, ebeveynler önceki muayenelerde testisin varlığı, hastanın rahat olduğu anlarda testislerin durumu ve daha önce geçirilmiş inguinal cerrahi (iyatrojenik kriptorşidizm) hakkında detaylıca sorgulanmalıdır. Fizik muayene sırasında testislerin pozisyonu, boyutu, varlığı/yokluğu, skrotal asimetri ve hipoplazi varlığı titizlikle kaydedilmelidir; buna ek olarak, hipospadias ve mikropenis gibi eşlik eden durumların incelenmesi de önemlidir. Görüntüleme, yalnızca cinsiyet gelişiminde farklılık şüphesiyle değerlendirilen çift taraflı kriptorşidizmli bebeklerde iç genital organları ve böbrek anatomisini belirlemek için ultrason ile birinci basamak olarak önerilmektedir.

Tedavi

Kriptorşidizm yönetiminin temelini, testislerin skrotumun bağımlı kısmına cerrahi olarak yerleştirilmesi işlemi olan orşiopeksi oluşturmaktadır. Cerrahi tedavinin birincil hedefleri, hastanın hormonal ve doğurganlık işlevini korumak, malignite potansiyelini azaltmak ve aynı zamanda testis torsiyonu ile travma riskini düşürmektir. Cerrahi için en uygun zamanlama, sperm üretimi ve hormonal korumanın daha iyi sağlandığı ve kanser riskinin azaldığı düşünülen on iki ila on sekiz aylık yaştan önce, mümkün olduğunca erken bir dönemdir. Hormonal tedavi (gonadotropin salınım hormonu veya insan koryonik gonadotropin), inme oranları plasebo ile görülen oranlardan kayda değer bir fark yaratmadığı için, kriptorşidizm için birinci basamak tedavi olarak sıklıkla önerilmemekte ve tartışmalı bir yaklaşım olmaya devam etmektedir. Cerrahi gerektirmeyen geri çekilebilir testisler için yıllık takip muayenesi önerilirken, palpe edilebilir veya yükselen kriptorşid testisler için altı aylık yaştan önce orşiopeksi tercih edilen tedavi yaklaşımıdır.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.