Karpal Tünel Sendromu

Genel Bakış

Özet

Karpal tünel sendromu, üst ekstremiteleri etkileyen ve yaklaşık 25 kişiden 1’inde görülen en yaygın tuzak nöropatisidir. En yüksek risk altındaki popülasyon, genellikle 40 ile 60 yaş arasındaki kadınlardan oluşmaktadır. Hastalığın temel belirtileri arasında başparmak ve radyal parmaklarda hissedilen uyuşma ve karıncalanma, ağrılı bilek ve el becerisinin kaybından kaynaklanan sakarlık yer almaktadır. Tanısal süreçte karakteristik klinik bulgular ile birlikte elektromiyografi (EMG) gibi elektrodiagnostik çalışmalar önemli bir rol oynarken, fizik muayene daha çok diğer olası tanıları dışlamaya yardımcı olmaktadır. Tedavi yaklaşımları, erken dönemde kullanılan bilek atelleri gibi konservatif yöntemlerden, ilerlemiş veya tedaviye dirençli vakalarda uygulanan cerrahi serbestleştirme işlemlerine kadar geniş bir spektrumda çeşitlilik göstermektedir.

Tanı

Karpal tünel sendromu, el bileğinde bulunan karpal tünel içinde median sinirin sıkışması sonucu ortaya çıkan özel belirti ve bulgular topluluğu olarak tanımlanmaktadır. Tipik olarak, hastalar başparmak, işaret ve orta parmaklarda uyuşma ve karıncalanma, ön bilekte ve ön kolda ağrı ve acı hissi ile elinde sakarlık şikayetleri bildirmektedir. Tanı için en değerli araç, özellikle gece uyanmaya neden olan ve eli sallamakla rahatlayan yavaş başlangıçlı, aralıklı el uyuşması öyküsü gibi karakteristik klinik bulguların elektromiyografi testindeki anormal sonuçlarla birleştirilmesidir. Thenar kaslarının zayıflığı sık görülen bir bulgu olup, thenar eminensinde atrofi (erime) görülmesi şiddetli sinir sıkışmasına işaret eden önemli bir klinik bulgudur.

Tedavi

Karpal tünel sendromunun yönetimi, hastalığın şiddetine ve hastanın semptomlarının süresine göre aşamalı bir yaklaşımla belirlenir. Tedavi seçenekleri, median sinir üzerindeki baskıyı azaltmayı hedeflemektedir ve bileği nötral pozisyonda tutan atellerin kullanılması, başlangıç konservatif tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Semptomları çözülmeyen veya sinir iletim çalışmalarında ciddi hasar bulguları saptanan şiddetli vakalarda, median sinir üzerindeki baskıyı kalıcı olarak kaldırmayı amaçlayan cerrahi serbest bırakma (karpal tünel serbestleştirme) prosedürü uygulanmaktadır. Normal elektrodiagnostik sonuçlara sahip hastaların cerrahi tedaviden daha kötü sonuçlar alma olasılığı varken, şiddetli kategorideki hastalar konservatif yönetimde başarısızlık riski altındadır.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.