Hiatus Hernisi

Genel Bakış

Özet

Hiatus hernisi, karın içi içeriğin diyaframın genişlemiş özofageal hiatusundan toraks boşluğuna çıkıntı yapması olarak tanımlanır ve asemptomatik olabileceği gibi mide yanması, yutma güçlüğü, yutma ağrısı, ses kısıklığı, astım, nefes darlığı, göğüs ağrısı, anemi veya hematemez gibi belirtilerin bir kombinasyonu ile de kendini gösterebilir. En yaygın risk faktörleri obezite ve yaşın ilerlemesi olup, diğer bilinen risk faktörleri arasında çeşitli durumlardan kaynaklanan karın içi basınç artışı ve daha önceki bir hiatus operasyonu bulunmaktadır. Tanı, esas olarak ağızdan kontrast madde ile yapılan üst gastrointestinal floroskopi gibi tanısal testlerle belirlenir ve bu floroskopi, ana araştırma tekniği olup cerrahın preoperatif değerlendirme için gerekli herhangi bir anatomik varyasyonu tanımlamasına yardımcı olur. Tedavi, hastanın semptomlarına ve herninin anatomik yapısına bağlıdır; komplike olmayan kayar hiatus hernileri semptomatik olarak tıbbi tedavi ile yönetilirken, bazı hastalar cerrahi tedaviyi tercih edebilir. Kanama, volvulus veya obstrüksiyon içeren komplike hiatus hernileri, cerrahi onarım için daha güçlü bir gösterim taşır.

Tanı

Hiatus hernisi tanısı, dikkatli bir öykü ve muayene ile konulabilir, ancak hastaların önemli bir kısmının minimal veya hiç semptomu olmayabilir. Klinik öyküde mide yanması, ekşi sıvı reflüsü (su brash), boğaz arkasında donuk göğüs ağrısı (özellikle yutma ile ilişkili), disfaji ve yutma ile ilişkili kramp tarzı ağrı (odinofaji) gibi spesifik olmayan şikayetler görülebilir ve bu semptomlar öne eğilmek, yatay pozisyonda olmak veya intra-abdominal basıncı artıran herhangi bir manevra ile kötüleşebilir. Komplike bir hiatus hernisi, şiddetli göğüs ağrısı, safra içermeyen kusma, hematemez (>50 cc), dispne, ateş, titreme ve kafa karışıklığı gibi semptomlarla ortaya çıkabilir. Tanı, esas olarak göğüs röntgeni, ağız kontrastı ile üst gastrointestinal floroskopi, özofago-gastro-duodenoskopi, bilgisayarlı tomografi (BT) taraması veya manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi tanısal testlerle belirlenir. Ağızdan kontrastlı üst gastrointestinal floroskopi, anatomiyi ve özofagus motilitesinin niteliksel değerlendirmesini sağlayan ana testtir ve orta veya şiddetli semptomları olan hastalarda birincil test olarak önerilir. Tanının net olmadığı, başka bir patolojiden şüphelenildiği veya cerrahi müdahale planlandığı durumlarda, 3 boyutlu rekonstrüksiyon sağlayan BT veya MR taraması önerilir.

Tedavi

Hiatus hernisi tedavisinin temel amacı hastanın semptomlarını hafifletmektir ve ikincil bir amaç, yerinden oynayan karın içi organ(lar)ı göğüsten karına geri taşımaktır, ancak bu tüm hastalarda gerekli değildir. Gastroözofageal reflü hastalığı (GORD) semptomları olan hastalar, genellikle proton pompa inhibitörü (PPI) ile tıbbi olarak tedavi edilir ve kilo vermek, yatağın başını yükseltmek, büyük öğünlerden, yatmadan hemen önceki yemeklerden, alkol ve asidik gıdalardan kaçınmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri faydalı olabilir. Tıbbi tedaviye rağmen tatmin edici yanıt alamayan Tip I hiatus hernisi olan hastalar veya cerrahi tedaviyi tercih eden hastalar, cerrahi düzeltme için değerlendirilmelidir. Tip II’den IV’e kadar olan paraözofageal hernisi olan hastalar da cerrahi onarım için değerlendirilmelidir, ancak asemptomatik hastalarda cerrahi rutin olarak önerilmez. Cerrahi onarımın prensipleri, herni içeriğinin azaltılması, herni kesesinin çıkarılması, intra-abdominal özofagusun uzatılması, hiatusun gergin olmayan bir şekilde kapatılması ve bir anti-reflü prosedürü veya gastropeksi içerir. Komplikasyonları (obstrüksiyon, volvulus veya üst gastrointestinal kanama) olan hastalar acil cerrahi onarım gerektirir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.