Chlamydia pneumoniae enfeksiyonu

Genel Bakış

Özet

Chlamydia pneumoniae, hem çocuklar hem de yetişkin bireylerde sıkça görülen bir solunum yolu patojeni olup, toplum kökenli pnömoninin önemli bir nedenini oluşturmaktadır. Bu organizma, zorunlu bir iç hücre bakterisidir ve yalnızca doku kültürü kullanılarak izole edilebilir, ancak rutin klinik laboratuvarlarda bu kültür yöntemi yaygın olarak mevcut değildir. Enfeksiyonun tanısı, özellikle nükleik asit amplifikasyon testleri kullanılarak hızlı ve güvenilir bir şekilde konulabilir ve bu amaç için piyasada FDA onayı almış iki farklı ticari test bulunmaktadır. Klinik tablo açısından, Chlamydia pneumoniae’nin neden olduğu pnömoni, Mycoplasma pneumoniae gibi diğer atipik organizmaların sebep olduğu pnömoni türlerinden ayırt edilmesi oldukça zordur. Tedavi rejimlerinde, makrolidler, florokinolonlar veya tetrasiklinler gibi çeşitli antibiyotik sınıfları eşit derecede etkili kabul edilmektedir.

Tanı

Chlamydia pneumoniae’nin yol açtığı toplum kökenli pnömoni tablosu, klinik açıdan diğer organizmaların neden olduğu pnömonilerden, özellikle Mycoplasma pneumoniae’den ayırt edilememektedir. Hastalık geçmişi spesifik olmayan belirtileri içerir ve hastalar bir ila iki hafta süren ateş, öksürük, baş ağrısı ve boğaz ağrısı şikayetleri bildirebilirler; ayrıca nadiren plevral efüzyon varlığı ile kendini gösteren nefes darlığı da görülebilir. Fizik muayenede hastalar genellikle ateşli ve taşipneik olabilirler ve göğüs oskültasyonunda raller ile hırıltılar saptanabilir. Plevral efüzyon durumunda nadiren perküsyonda dulluk ve hava girişinin azalması gibi bulgulara rastlanabilir. Tanısal süreçte, öncelikle pnömoni varlığını doğrulamak için göğüs röntgeni ve diferansiyel lökosit sayımı yapılmalı, ancak bu testler etkene özgü değildir. Kesin tanı, nazofarengeal sürüntü, balgam veya plevral sıvı gibi solunum örneklerinde nükleik asit amplifikasyon testleri (NAA) veya doğrulanmış PCR ile organizmanın tanımlanmasıyla konulur.

Tedavi

Chlamydia pneumoniae enfeksiyonunun neden olduğu toplum kökenli pnömoninin ana tedavi yöntemi antibiyotik tedavisidir. Yetişkin hastalar için makrolidler, florokinolonlar ve tetrasiklinler eşdeğer birinci basamak seçenekler olarak kabul edilmektedir; ancak hamile kadınlarda tetrasiklinler ve florokinolonlar kullanılmamalı ve makrolidler tercih edilmelidir. Florokinolonlar, tendinit, tendon yırtılması, nöropatiler, aort diseksiyonu ve ruh sağlığına ilişkin olumsuz etkiler gibi ciddi ve potansiyel olarak geri dönüşümsüz yan etkilerle ilişkili olduğu için dikkatli kullanılmalıdır. Çocuklar için önerilen tedavi rejimi ise makrolidler ile yapılmaktadır ve bu rejimler çocukların solunum yollarından etkeni yaklaşık yüzde seksen oranında ortadan kaldırmada başarılıdır. Hastaların büyük çoğunluğu, antibiyotik tedavisi sonrası organizmanın bir süre kalıcılığını sürdürmesine rağmen, klinik olarak tam iyileşme göstermektedir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.