Palpitasyonların Değerlendirilmesi

Genel Bakış

Özet

Palpitasyonlar, kişinin kendi kalp atışını anormal bir şekilde fark etmesi durumu olarak tanımlanır ve neredeyse tüm yaş gruplarında ayaktan tedavi ortamında sıkça karşılaşılan bir şikayettir. Palpitasyonların çoğunluğu, normal sinüs ritmi sırasında meydana gelen aritmik olmayan etiyolojilerden kaynaklanmakla birlikte, demografik olarak hastaları değerlendirirken en yaygın görülen ritim de sinüs ritmi olarak belirlenmektedir. Normal ritmin artan algısı duygusal veya fiziksel stresin yanı sıra kafein, alkol veya diğer uyarıcıların kullanımıyla ilişkilendirilebilir. Palpitasyonların önemli bir kısmı, erken ventriküler veya atriyal kasılmalar, atriyal fibrilasyon, atriyal flutter ve çeşitli supraventriküler taşikardiler gibi yaşamı tehdit etmeyen, tedavi edilebilir kalp hastalıklarından kaynaklanır. Ancak, özellikle yapısal kalp hastalığı varlığında, palpitasyonlar bazen ani kalp ölümüne yol açabilecek ventriküler taşikardi gibi potansiyel olarak yaşamı tehdit eden durumların ilk belirtisi olabilir; hipertrofik kardiyomiyopati, Brugada sendromu ve uzun QT sendromu gibi kalıtsal durumlar da bu risk grubunda yer alır.

Tanı

Palpitasyonların değerlendirilmesi, dikkatli ve yönlendirilmiş bir öykü alımı, kapsamlı bir fizik muayene ve on iki derivasyonlu elektrokardiyogram (EKG) çekimini içermektedir. Hastaların bildirdiği semptomların hızı, düzeni, doğası ve eşlik eden belirtiler (senkop, poliüri, panik hissi) tanısal süreci yönlendirir. Fizik muayene, kardiyovasküler anormallikleri veya hipertiroidizm gibi kalp dışı nedenleri belirlemede kritik öneme sahiptir. EKG, hem atipik ritimleri yakalamak hem de sinüs ritmindeki hastalarda Wolff-Parkinson-White sendromu, uzun QT sendromu veya hipertrofik kardiyomiyopatiyi düşündüren bulgular gibi ayırıcı tanıyı daraltmaya yardımcı olan yapısal anomalileri saptamak açısından esastır. Başlangıç değerlendirmesine göre ek tanısal testlere ihtiyaç duyulabilir, bunlar arasında ayaktan elektrokardiyografik izleme (Holter veya olay monitörleri), laboratuvar testleri ve elektrofizyolojik çalışmalar yer almaktadır.

Tedavi

Palpitasyonların tedavisi, altta yatan kesin aritmiye ve hastanın genel risk durumuna bağlı olarak belirlenir. Otuz saniyeden fazla süren sürekli taşikardi bulunan hastalar, kardiyak monitöre bağlanarak acil servis ortamında değerlendirilmeli ve hemodinamik durumlarına göre uygun resüsitasyon yapılmalıdır. Senkop ile ilişkili palpitasyonlar, ventriküler taşikardi gibi malign aritmilere işaret etme olasılığı yüksek olduğundan, acil değerlendirme gerektirir. Tedavi, bazen yalnızca hastaya güvence vermek ve alkol veya kafein gibi tetikleyicileri ortadan kaldırmaya yönelik yaşam tarzı değişikliklerini içerebilirken, malign aritmi riski yüksek olan (iskemik kalp hastalığı, yapısal kalp hastalığı) hastalarda palpitasyonların etiyolojisi agresif bir şekilde araştırılmalı, ani kalp ölümü için risk stratifikasyonu yapılmalı ve gerektiğinde implante edilebilir kardiyoverter defibrilatör (ICD) ile tedavi edilmelidir. Atriyal fibrilasyon tanısı konulan hastalarda ise, tromboembolik komplikasyon riski göz önünde bulundurularak antitrombotik tedavi değerlendirilmelidir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.