Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo

Genel Bakış

Özet

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV), toplumda yaygın olarak görülen bir durum olup, genellikle kendiliğinden sınırlayıcı bir seyir izlemesine rağmen kronikleşme veya nüksetme potansiyeli taşımaktadır. Tanı konulması, hastanın baş hareketleriyle tetiklenen vertigo öyküsüne ve Dix-Hallpike manevrası veya sırt üstü yan baş çevirme manevrası gibi pozisyonel testlerin pozitif sonuç vermesine dayanır. Bu durumun tedavisinde ilaç kullanımı etkili bir seçenek değildir; bunun yerine, parçacık yeniden konumlandırma manevraları (PRM), BPPV atağını sonlandırmada oldukça etkili ve birinci basamak bir tedavi yöntemidir. Tekrarlayan girişimlere rağmen düzelmeyen inatçı ve şiddetli vakalar için cerrahi tedavi son derece etkili olmasına rağmen, genellikle son seçenek olarak uzman merkezlere ayrılmıştır.

Tanı

BPPV, iç kulaktaki periferik vestibüler bir bozukluk olarak tanımlanır ve en belirgin özelliği, hastanın belirli baş hareketleriyle aniden tetiklenen ve kısa süren dönme hissi (vertigo) atakları yaşamasıdır. Bu durum, vertigonun en sık görülen nedenlerinden biridir. Klinik olarak tanı, hastanın çevresinin döndüğü hissine sahip olduğu ve genellikle otuz saniyeden daha kısa sürdüğü bildirilen vertigosunu teyit eden, yönlendirici bir öykünün alınması ve buna ek olarak fizik muayenede pozitif Dix-Hallpike veya pozitif sırt üstü yan baş çevirme manevrasının tespit edilmesiyle konulur. Merkezi bir etiyoloji şüphesi uyandıran veya ek araştırmayı gerektiren belirtiler mevcut olmadığı sürece, görüntüleme veya diğer ileri tanı testlerine rutin olarak ihtiyaç duyulmaz.

Tedavi

BPPV tedavisinin temelini yeniden konumlandırma manevraları oluşturur ve bunlar akut atakların çözümünde son derece başarılıdır. Tedaviye başlarken ilk adım, BPPV’nin yaşamı tehdit etmeyen doğasını ve olumlu prognozunu açıklayan hasta eğitimi ve güvence verilmesidir, çünkü vakaların çoğu kendiliğinden iyileşme eğilimindedir. İlaç tedavisi (vestibüler baskılayıcılar), BPPV’nin kendisi için etkili bir çözüm sunmamakta ve merkezi sinir sistemi telafisini engelleyerek hastalığı uzatma riski taşımaktadır; bu ilaçlar yalnızca manevralar sırasında aşırı bulantı ve kusma yaşayan küçük bir hasta grubunda antiemetik amaçlı olarak kullanılabilir. Parçacık yeniden konumlandırma manevralarına (PRM) ve vestibüler rehabilitasyon egzersizlerine rağmen tekrarlayan veya düzelmeyen, hayat kalitesini ciddi ölçüde düşüren inatçı vakalar için cerrahi müdahale (özellikle posterior kanal oklüzyonu) kesin bir çözüm olarak düşünülür.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.