Botulizm

Genel Bakış

Özet

Botulizm, okülobulbar zayıflık ve inen, simetrik flasik paralizi ile karakterize edilen, ateş olmaksızın ortaya çıkan bir klinik sendromdur. Etkilenen bireylerde duyusal eksiklikler görülmez, bu da hastalığın karakteristik nöromüsküler kavşak tutulumunu vurgular. Botulizm tanısı, esasen klinik bir tanı olarak kabul edilir ve bu durum, hastadan alınan serum, dışkı veya diğer klinik örneklerde botulinum toksininin varlığının laboratuvar yöntemleriyle tespit edilmesiyle kesin olarak doğrulanır. Hastalığın yönetimi, hayati fonksiyonları korumak amacıyla uygulanan agresif destekleyici bakımı ve yüksek şüpheli vakalarda dahi antitoksinin hızlı bir şekilde uygulanmasını içeren kombine bir tedavi yaklaşımına dayanır.

Tanı

Botulizm tanısı, kranial sinir felçleri ve inen simetrik felç gibi belirgin klinik semptomlarla başlar. Tanının doğrulanması, serum, dışkı, mide aspirasyonu veya şüpheli gıda örneklerinde toksinin gösterilmesiyle sağlanır ki, bunun için en hassas yöntem fare biyotestidir. Elektrofizyolojik testler, toksin testleri negatif çıkan ancak güçlü klinik şüphe devam eden hastalarda varsayımsal bir tanı sağlamada değerlidir. Bu testler, duyusal sinir çalışmalarının normal olduğu, ancak bileşik kas aksiyon potansiyellerinin genliğinde azalma gösteren bir nöromüsküler kavşak disfonksiyonunu ortaya koyar. Hastanın anamnezinde kontamine gıda tüketimi, bebeklerde bal yutulması veya intravenöz uyuşturucu kullanımı gibi risk faktörlerinin araştırılması tanısal süreçte kritik öneme sahiptir.

Tedavi

Botulizm tedavisinin temelini, solunum yetmezliği riskine karşı hastanın yaşam fonksiyonlarının korunmasını amaçlayan agresif destekleyici bakım oluşturur ve bu, genellikle yoğun bakım ünitesinde seri vital kapasite değerlendirmeleri gerektirir. Üst hava yolu bozukluğu veya vital kapasitede azalma tespit edilen her hastada mekanik ventilasyon desteği düşünülmelidir. Şüpheli veya doğrulanmış vakalarda, hastalığın ilerlemesini durdurmak amacıyla botulizm antitoksininin hızlı bir şekilde uygulanması esastır. Bir yaş altındaki bebeklerde ise, at plazmasından türetilen antitoksinlerin potansiyel yan etkileri nedeniyle insan kaynaklı intravenöz botulizm immünoglobulini (BabyBIG™) tercih edilen tedavi yöntemidir ve yaralı botulizmi vakaları için antitoksine ek olarak yara debridmanı ve uygun antibiyotik tedavisi eklenir.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.