Özet
Sifiliz, dünya genelinde yaygın olarak görülen ve spiroket bakterisi olan Treponema pallidum alt türü pallidum tarafından neden olunan, önemli bir halk sağlığı sorunu teşkil eden bir cinsel yolla bulaşan enfeksiyondur. Hastalık, klinikte “büyük taklitçi” olarak anılmakta ve tipik olarak anogenital bölgede gelişen ağrısız bir ülser (şankr) ile karakterize birincil evreden, sistemik belirtilerle ortaya çıkan ikincil evreye ve asemptomatik gizli evreye kadar ilerleyebilen aşamalı bir seyir izlemektedir. Erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde, enfeksiyon sadece yetişkinlerde kardiyovasküler ve nörolojik komplikasyonlara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda hamilelik sırasında anneden fetüse bulaşarak konjenital sifiliz gibi ciddi sonuçlara da neden olabilir ve HIV bulaşma riskini önemli ölçüde artırabilir.
Tanı
Sifiliz tanısı, hastanın klinik şüphesi, fizik muayene bulguları ve serolojik testler (treponemal ve non-treponemal) kullanılarak gerçekleştirilen laboratuvar araştırmalarının birleştirilmesiyle konulmaktadır. Tanısal süreç, klinik bulguların (şankr, döküntü, lenfadenopati) hastalığın evresine göre farklılık göstermesi nedeniyle dikkatli bir değerlendirme gerektirir. Özellikle, kraniyal sinir disfonksiyonu, menenjit, inme veya değişmiş mental durum gibi nörolojik bulguları olan herhangi bir hastada nörosifiliz şüphesiyle kesin tanı için lomber ponksiyon ve Beyin Omurilik Sıvısı (BOS) muayenesi yapılması kritik önem taşımaktadır. Tanının doğrulanması, erken ve hızlı tedaviye olanak tanıyarak uzun vadeli ciddi komplikasyonların önlenmesinde hayati bir adımdır.
Tedavi
Sifiliz enfeksiyonunun tedavisi, hastalığın tüm evrelerinde etkili olan ve enfeksiyonu tamamen ortadan kaldıran uygun antibiyotik tedavisi ile küratif olmayı amaçlar. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından birincil tedavi olarak önerilen ilaç, uygulama yolu ve dozajı hastalığın evresine (erken, geç, konjenital) göre değişen parenteral benzilpenisilindir. Penisilin alerjisi olan ve konjenital sifiliz riski taşıyan bebekler ve çocuklar dahil olmak üzere, bazı hasta gruplarında penisilin ile tedavi öncesinde desensitizasyon yapılması gerekebilir. Ayrıca, erken sifilizli bir hasta ile son 90 gün içinde cinsel temas kurmuş kişiler, serolojik test sonuçları henüz negatif olsa bile, enfekte olabilecekleri varsayımıyla varsayımsal olarak tedavi edilmelidirler; bu proaktif yaklaşım, enfeksiyon zincirini kırmada önemli bir stratejidir.
Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.