Akut İnterstisyel Nefrit

Genel Bakış

Özet

Akut interstisyel nefrit (AIN), böbreğin tubulo-interstisyel dokusunun ani gelişen iltihaplanmasıyla karakterize, genellikle ilaçlara bağlı bir aşırı duyarlılık reaksiyonu sonucu ortaya çıkan bir sendromdur. Bu durum, akut veya subakut böbrek fonksiyonu kaybına yol açarak klinik olarak kendini gösterir. İlaçlar en sık görülen tetikleyici olmakla birlikte, otoimmün hastalıklar (örneğin, sarkoidoz, Sjögren sendromu) ve çeşitli enfeksiyonlar (streptokok, mikoplazma, legionella gibi) da daha az yaygın nedenler arasındadır. AIN’e neden olabilecek 250’den fazla ilaç türü tanımlanmıştır; bunlar arasında en sık karşılaşılanlar beta-laktam ve florokinolon grubu antibiyotikler, proton pompa inhibitörleri ve non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlardır (NSAID’ler). Hastalık, döküntü, ateş ve eozinofili (bir tür beyaz kan hücresinin artması) gibi klasik “aşırı duyarlılık üçlüsü” belirtilerini nadiren gösterir.

Tanı

Akut interstisyel nefrit tanısı, klinisyen için yüksek bir şüphe indeksi gerektirir, çünkü belirti ve semptomlar genellikle spesifik değildir. Kesin tanı, böbrek biyopsisi ile konur. Biyopsi, hastalığın histolojik olarak kesin tanısını koymak için altın standarttır. Histolojik incelemede, böbreğin tubulo-interstisyel alanında belirgin bir immün hücre infiltrasyonu, eozinofillerin varlığı ve tubulitis (böbrek tübüllerinin iltihaplanması) gibi karakteristik bulgulara rastlanır. Bu histolojik bulgular, hastalığın ayırt edici özellikleridir. Biyopsi, aynı zamanda diğer böbrek hastalıklarının dışlanmasına ve tedavi planının doğru şekilde yapılmasına yardımcı olur.

Tedavi

Akut interstisyel nefrit tedavisinin temel amacı, iltihaplanmayı durdurmak ve böbrek fonksiyonlarını korumaktır. Tedavinin ilk ve en kritik adımı, AIN’i tetikleyen şüpheli ilacın derhal kesilmesidir. Çoğu durumda, bu adım tek başına böbrek fonksiyonlarının düzelmesini sağlayabilir. İlacın kesilmesine rağmen böbrek fonksiyonlarında iyileşme sağlanamazsa veya iltihaplanma şiddetliyse, kortikosteroid tedavisi düşünülebilir. Kortikosteroidler, iltihaplanmayı azaltarak böbrek fonksiyonlarının daha fazla iyileşmesini destekleyebilir. Ne yazık ki, çoğu hastada akut interstisyel nefrit atağını takiben böbrek fonksiyonlarında bir miktar kalıcı bozukluk kalır, bu da hastaların uzun süreli takip edilmesini gerektirir. Tedaviye yanıt ve prognoz, hasarın derecesine ve tedavinin ne kadar erken başlatıldığına bağlıdır.

Bu konunun derinlemesine tıbbi analizine ve literatür kaynaklarına ulaşmak için abone olun.

Bu ve zengin eğitim konularını düzenli bir şekilde izlemek için size uygun abonelik sistemine kayıt olun.