Derin Ven Trombozu-2

Derin Ven Trombozu (DVT): Klinik Özellikler ve Tedavi Yaklaşımları

Derin ven trombozu (DVT), bacaklardaki derin venlerde kan pıhtısının oluşması ile karakterize, potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir durumdur. DVT, primer ve sekonder olarak iki ana gruba ayrılır. Primer DVT, genellikle genetik faktörlere bağlı olup daha genç hastalarda ortaya çıkabilirken, sekonder DVT uzun süreli hareketsizlik, cerrahi sonrası, kanser veya travma gibi belirgin bir tetikleyiciye bağlı gelişir. Hastalarda genellikle bacaklarda ağrı, şişlik, hassasiyet ve renk değişikliği gibi belirtiler görülür.

Tedavi Yaklaşımı

  1. Primer DVT Tedavisi
    Primer DVT’de antikoagülan tedavi temel yaklaşımdır. İlk tercih düşük molekül ağırlıklı heparin (örneğin, Enoxaparin 1 mg/kg günde 2 kez) ile başlanarak, oral antikoagülan (örneğin, Warfarin) ile devam edilebilir. Tedavi süresi genellikle en az 3-6 aydır ve trombozun tekrarlama riski göz önünde bulundurularak uzatılabilir.
  2. Sekonder DVT Tedavisi
    Sekonder DVT’de tedavi, altta yatan risk faktörlerini ortadan kaldırmayı hedefler. Antikoagülan tedavi yine ilk basamak tedavi olup, özellikle cerrahi sonrası gelişen DVT vakalarında profilaktik olarak uygulanabilir. Sekonder vakalarda ayrıca tedavi süresince kompresyon çorapları ile bacaklarda kan akışının desteklenmesi önerilir. Tedaviye yanıt vermeyen veya masif DVT durumlarında trombolitik tedavi veya endovasküler yöntemler (örneğin, kateter yoluyla trombektomi) düşünülebilir.

Takip ve Önlemler DVT riski yüksek olan hastalar için uzun süre hareketsizlikten kaçınma, düzenli egzersiz ve hidrasyon sağlanması önemlidir. Ayrıca, antikoagülan tedavi alan hastaların düzenli INR takipleri ile kanama riski kontrol edilmelidir.